Mesajı Okuyun
Old 22-05-2012, 20:15   #2
özfn_34

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Ezgi Yavuz
Sayın meslektaşlarım,

Müvekkil diplomat olarak Türkiye'de bulunmakta. 2011 yılında, başka bazı senetlere teminat olması amacıyla boş bir senet imzalamış ve bu senet daha sonra alacaklı tarafından oldukça yüksek bir meblağ ile doldurulmuş. Teminat niteliğini ispatlayabileceğimiz, taraflar arasında düzenlenmiş herhangi bir protokol vs. bulunmamakta.

Senet ayrıca, alacaklı tarafından sahte bir kaşe kullanılarak kefil kısmının adeta bir şirket tarafından kefil olunmuş olarak gösterilmesi amacıyla kaşelenmesi suretiyle de tahrif edilmiş durumda. Konuyla alakalı olarak şirket adına gerek icra mahkemesinde şikayette ve gerekse Savcılığa evrakta sahtecilikten suç duyurusunda bulunduk.

Öncelikli olarak merak ettiğim ve yorumlarınızı rica ettiğim husus bu tahrifatın senedin keşidecisi olan müvekkil tarafından herhangi olumlu bir sonuç doğurup doğurmayacağı. İkincisi ise, herhangi bir banka hesabı, menkul ve gayrimenkul malı bulunmayan diplomat müvekkilin maaşının haczi yoluna gidilip gidilemeyeceği.

Görüş ve bilgileriniz için şimdiden teşekkür ederim.

5718 sayılı Kanunun 49. maddesine göre:

"Yabancı devlete, özel hukuk ilişkilerinden doğan hukukî uyuşmazlıklarda yargı muafiyeti tanınmaz."

Bu sebeple öncelikle karşı tarafın haklı çıkması halinde müvekkilinizin maaşına haciz uygulanabileceğini düşünüyorum.

Boşa imza atan müvekkilinizin karşılıklı güven ilkesinden hareketle bunun sonuçlarına da katlanması gerekir.

Müvekkilinizin anlaşmaya aykırılık olduğu, senedi teminat amacıyla imzaladığına dair iddiasını "senede karşı senetle ispat" kuralı gereği senetle ispat etmesi gerekmektedir.

Senette tahrifat olduğunu, bunun alacaklı tarafından "kefil kısmının adeta bir şirket tarafından kefil olunmuş olarak gösterilmesi amacıyla kaşelenmesi suretiyle" yapıldığından bahsetmişsiniz. Belirtmek gerekir ki burada hakkı ziyaa uğrayabilecek olan öncelikle kefil olarak gösterilen şirkettir. Ayrıca senette sadece kaşe olduğunu belirtmişsiniz, yani imza yok mu? Bu durumun tek başına müvekkilinizin attığı imzanın sonuçlarından kurtulmasına imkan sağlayacağını sanmıyorum. Ola ki kefil gösterilen şirketin borçtan kurtulmasını sağlayacak kuvvetli delilleri olsun (varsa, sahte imza gibi) bunu öne sürmesi gereken asıl olarak o şirkettir. Yani, şirketin hukuka aykırı olarak kefil gösterilmesine ilişkin iddianın ispatının, müvekkiliniz açısından sonuç doğuracağını düşünmüyorum.

Saygılarımla