|
T.C. Danistay
5.Dairesi
Esas: 1999/538
Karar: 2001/375
Karar Tarihi: 15.02.2001
ÖZET: Kamu davasının zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldırılması hali 657 sayılı Yasada öngörülmemiş ise de bu halde ilgilinin hüküm giymemiş olduğu açık olduğu gibi anılan Yasanın 143. maddesinin bir bütün olarak değerlendirilmesinden, göreve iade edilmiş olan davacının görevden uzaklaştırıldığı tarihler arasındaki süresinin intibakında değerlendirilmesi gerektiği sonucuna varıldığından aksi yöndeki Mahkeme kararında hukuki isabet görülmemiştir.
(657 S. K. m. 64, 68, 137, 140, 141, 142, 143, 144)
İsteğin Özeti: ... İdare Mahkemesinin ... günlü, ... sayılı kararının dilekçede yazılı nedenlerle temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.
Savunmanın Özeti: Temyizi istenen kararın usul ve kanuna uygun olduğu, ileri sürülen nedenlerin 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesine uymadığı, bu nedenle istemin reddi gerekeceği yolundadır.
Danıştay Tetkik Hakimi: Ali Alpat
Düşüncesi: 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun ilgili hükümlerinin incelenmesinden davacının görevden uzaklaştırıldığı döneme ilişkin sürenin intibakında değerlendirilmesi gerektiğinden aksi yöndeki Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmüştür.
Danıştay Savcısı: Efser Koçakoğlu
Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp idare mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin reddiyle idare mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Beşinci Dairesince işin gereği düşünüldü:
Davacı, görevden uzaklaştırıldığı 15.12.1981-10.4.1989 tarihleri arasındaki sürenin intibakında değerlendirilmesi için yaptığı başvurunun reddine ilişkin 12.4.1996 günlü, 2941 sayılı işlemin iptali istemiyle dava açmıştır.
... İdare Mahkemesinin ... günlü, ... sayılı kararıyla; 657 sayılı Yasanın 64. maddesinde kademe ilerlemesinin şartları sayıldıktan sonra 68. maddesinde ise derece yükselmesinin usul ve şartlarının belirtildiği; kademe ve derece ilerlemesi yapılması koşullarından birisinin de bulunulan derece ve kademede çalışmış olmak olduğu, Yasada öngörülen hüküm ve kamu davası sonucunda verilen kararda açıkta geçen sürelere ilişkin bir husus bulunmaması karşısında tesis olunan işlemde mevzuata aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle dava reddedilmiştir.
Davacı; işlemin hukuka aykırı olduğunu öne sürmekte ve İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
Dosyanın incelenmesinden, davacının tutuklanması nedeniyle 15.1.1981 tarihli onayla 657 sayılı Yasanın 140. maddesi uyarınca görevinden uzaklaştırıldığı, daha sonra 29.3.1989 günlü onay ile tutuksuz yargılanması nedeniyle görevine başlatıldığı, liseyi bitirmesi nedeniyle yapılacak intibakıyla ilgili olarak görüş sorulması üzerine açıkta geçen sürelerde olumlu sicil almasının mümkün olmadığı ve bu sürelerin intibakta değerlendirilmesine dair 657 sayılı Yasada herhangi bir hüküm bulunmadığı, ceza yargılaması sonucunda verilen kararda özlük haklarının iadesine dair bir açıklamaya yer verilmediği yolundaki İçişleri Bakanlığının görüşü üzerine dava konusu işlemin tesis edildiği anlaşılmıştır.
657 sayılı Kanununun 137. maddesinde, görevden uzaklaştırma, kamu hizmetlerinin gerektirdiği hallerde görevi başında kalmasında sakınca görülecek Devlet memurları hakkında alınan ihtiyati bir tedbir olarak tanımlanmış, 140. maddesinde de, haklarında mahkemelerce cezai kovuşturma yapılan Devlet memurlarının da görevden uzaklaştırılabileceği belirtilmiştir.
Anılan Kanunun 143. maddesinde ise görevinden uzaklaştırılan memurun göreve tekrar başlatılmasının zorunlu olduğu haller tek tek sayılmış ve bu arada (b) bendinde, yargılamanın men'ine veya beraatına karar verilenlerin hakkındaki kararların kesinleşmesi halinde idareye görevden uzaklaştırma tedbirinin kaldırılması konusunda yükümlülük getirilmiş olup, hükümden evvel haklarındaki kovuşturma genel af ile kaldırılanlar da anılan maddede yer almıştır. 144. maddede de, <140 ve 142 nci maddelerle 143 üncü maddenin a, b, c fıkralarında yazılı olanlar hakkındaki görevden uzaklaştırma tedbiri, Devlet memurunun soruşturmaya konu olan fiillerinin, hizmetlerini devama engel olmadığı hallerde her zaman kaldırılabilir.> hükmüne yer verilmek suretiyle maddede öngörülen koşullarda, görevinden uzaklaştırılan memurların görevlerine döndürülüp döndürülmemesi hususunda idarelere takdir yetkisi tanınmıştır.
Diğer taraftan, yine aynı Kanunun değişik 141. maddesinde, <Görevden uzaklaştırılan ve görevi ile ilgili olsun veya olmasın herhangi bir suçtan tutuklanan veya gözaltına alınan memurlara bu süre içinde aylıklarının üçte ikisi ödenir. Bu gibiler bu Kanunun öngördüğü sosyal hak ve yardımlardan faydalanmaya devam ederler. 143 üncü maddede sayılan durumların gerçekleşmesi halinde, bunların aylıklarının kesilmiş olan üçte biri kendisine ödenir ve görevden uzakta geçirdikleri süre, derecelerdeki kademe ilerlemesinde ve bu sürenin derece yükselmesi için gerekli en az bekleme süresini aşan kısmı, üst dereceye yükselmeleri halinde, bu derecede kademe ilerlemesi yapılmak suretiyle değerlendirilir.> hükmü yer almıştır.
Görüldüğü gibi yasa koyucu, 143. madde ile haklarında mahkemece cezai kovuşturma yapıldığı için görevinden uzaklaştırılan devlet memurları hakkında verilecek beraat kararının kesinleşmesi halinde görevden uzaklaştırma tedbirinin kaldırılmasını zorunlu kılmış, ayrıca, 144. madde ile de görevden uzaklaştırma tedbirinin daha önce de kaldırılması konusunda idareye takdir yetkisi tanımıştır. Bununla birlikte, 144. madde uyarınca göreve iade edilenlerin, görevden uzakta geçirdikleri süre için aylıklarından yapılan kesintilerin ödenmesi ve bu sürenin intibaklarından değerlendirilmesi ancak, 143. maddede sayılan durumların gerçekleşmesi ile mümkündür. Diğer bir anlatımla, haklarında verilecek beraat kararı kesinleşmeden ilgililerin görevlerine iade edilmeleri konusunda idareye takdir yetkisi verildiği halde, bu takdir yetkisinden hareketle görevlerine iade edilenlerin aylıklarından yapılan kesintilerin ödenmesi için haklarındaki beraat kararının kesinleşmesi zorunlu kılınmıştır.
Davacı, hakkında açılan kamu davasında ... Ağır Ceza Mahkemesinin ... günlü, ... sayılı kararıyla zamanaşımı nedeniyle davanın ortadan kaldırılmasına karar verilmiş ve bu karar temyiz edilmeyerek 10.3.1993 tarihi itibariyle kesinleşmiştir.
Kamu davasının zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldırılması hali 657 sayılı Yasada öngörülmemiş ise de bu halde ilgilinin hüküm giymemiş olduğu açık olduğu gibi anılan Yasanın 143. maddesinin bir bütün olarak değerlendirilmesinden, göreve iade edilmiş olan davacının görevden uzaklaştırıldığı 15.12.1981-10.4.1989 tarihleri arasındaki süresinin intibakında değerlendirilmesi gerektiği sonucuna varıldığından aksi yöndeki Mahkeme kararında hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulüyle ... İdare Mahkemesince verilen ... günlü, ... sayılı kararın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1/b. fıkrası uyarınca bozulmasına, aynı maddenin 3622 sayılı Kanunla değişik 3. fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen hususlar da gözetilerek yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine, 15.02.2001 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)
|