Mesajı Okuyun
Old 18-05-2012, 20:41   #2
sibel19

 
Varsayılan

T.C.

YARGITAY

17. HUKUK DAİRESİ

E. 2010/5106

K. 2011/2395

T. 17.3.2011


• TASARRUFUN İPTALİ ( Üçüncü Kişi Davalının Borçlunun Akrabası Olması Nedeniyle Alacaklıları Izrar Kastını Bilebilecek Durumda Olmasına Göre Davanın Kabulünün Doğru Olduğu )

• BORÇLUNUN ALACAKLILARI IZRAR KASTI ( Tasarrufun İptali Davası - 3. Kişi Davalının Borçlunun Akrabası Olması Nedeniyle Alacaklıları Izrar Kastını Bilebilecek Durumda Olmasına Göre Davanın Kabulü )

• ALACAKLILARDAN MAL KAÇIRMA ( Tasarrufun İptali Davası - Üçüncü Kişi Davalının Borçlunun Akrabası Olması Nedeniyle Alacaklıları Izrar Kastını Bilebilecek Durumda Olması/Davanın Kabulünün Doğru Olduğu )

2004/m. 280

ÖZET : Davacı, davalının alacaklılardan mal kaçırmak amacı ile kendisine ait aracı diğer davalıya sattığını öne sürerek yapılan tasarrufun iptalini talep etmiştir. 3. kişi konumundaki davalının borçlunun akrabası olması nedeniyle alacaklıları ızrar kastını bilebilecek durumda olmasına göre davanın kabulüne karar verilmesi doğrudur.

DAVA : Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı Mehmet V. tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:

KARAR : Davacı vekili davalılardan Fikret B.'in müvekkiline olan borcu nedeniyle hakkında yaptıkları icra takibi sırasında borcuna yetecek haczi kabil malının bulunmadığını ancak alacaklılardan mal kaçırmak amacı ile kendisine ait aracı diğer davalı Mehmet V.'a sattığını öne sürerek yapılan tasarrufun iptalini talep etmiştir.

Davalılar davanın reddini savunmuşlardır.

Mahkemece davalıların akraba olmaları nedeniyle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı Mehmet V. tarafından temyiz edilmiştir.

Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, üçüncü kişi konumundaki Mehmet V.' ın borçlu davalı Fikret B.' in akrabası olması nedeniyle alacaklıları ızrar kastını bilebilecek durumda olmasına ve kararda yazılı diğer gerekçelere göre,

SONUÇ : Davalı Mehmet V.’ın temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 596,05 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı Mehmet V.' dan alınmasına, 17.03.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.


T.C.

YARGITAY

15. HUKUK DAİRESİ

E. 2004/6898

K. 2005/1819

T. 28.3.2005

• TASARRUFUN İPTALİ TALEBİ ( Borçluyla Taşınmazı İktisap Edenlerin Yakın Akraba Olmalarının ve Dahili Davalının Adresleriyle Borçlunun Adresinin Aynı Olmasının Tasarrufun Mal Kaçırmaya Yönelik Olduğunu Göstermesi - Vekalet Ücretinin Tesbiti Usulü )

• YAKIN AKRABALAR ARASINDA YAPILAN TASARRUFLAR ( Bağışlama Hükmünde Olması ve İptale Tabi Olması - Tasarrufun İptali Talebinin Kabulü Gereği )

• ALACAKLILARDAN MAL KAÇIRMA KASTIYLA YAPILAN TASARRUFUN İPTALİ TALEBİ ( Borçluyla Taşınmazı Satın Alanların Yakın Akraba Olması ve En Son Alıcının Adresleriyle Borçlunun Adresinin Aynı Olması - Tasarrufun İptali Talebinin Kabulü Gereği )

• VEKALET ÜCRETİNİN TESBİTİ USULÜ ( Tasarrufun İptali Davasında - Takibe Konu Alacakla Tasarrufun Değerinden Hangisi Az ise O Miktar Üzerinden Nisbi Tarifeye Göre Hükmedileceği )

• DAVALARIN BİRLEŞTİRİLMESİ ( Vekalet Ücreti Takdir Ederken Mahkemece Birleştirilen Her Davanın Müstakil Olduğu Gözetilerek Ayrı Ayrı Vekalet Ücreti Takdir Edilmesi Gereği )

2004/m.277,278/III-1,280

1136/m.169

ÖZET : 1- Dava, tasarrufun iptali talebine ilişkindir. Olayda, davalıların yakın akraba olmaları, dahili davalı Abdullah'ın tebligat yapılan adresi ile akit tablosunda gösterdiği adresin davalı borçlu Ali'nin adresi ile aynı olup borçlunun yakını olması, tüm satışların kısa zaman aralıkları ile yapılması, taşınmazlar üzerinde çok sayıda ipotek ve hacizlerin varlığı da dikkate alındığında iyiniyetten söz edilemeyeceğinden mal kaçırmak kastıyla hareket edildiğinin ve dahili davalı Abdullah'ın borçlunun bu kastını bildiğinin kabulü gerekir.

2- Öte yandan, iptal davalarında vekalet ücretinin takibe konu alacak ile tasarrufun değerinden hangisi az ise o miktar esas alınmak suretiyle nisbi tarifeye göre hesaplanması, birden fazla davanın birleşmesi halinde her dava müstakil hüviyetini koruyacağından birleştirilen her dava için ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerekir.

DAVA : Dava, İİK'nın 277. ve devamı maddeleri uyarınca tasarrufun iptali istemine ilişkindir.

Yerel mahkemece yapılan yargılama sonucunda asıl davada hakkındaki dava atiye terk edilen davalı Emine hakkında karar verilmesine yer olmadığına, Ankara 6. İcra Müdürlüğü'nün 2002/11355 sayısında kayıtlı iken Gayrimenkul Satış İcra Müdürlüğü'nün 2003/98 sayısını alan takip yönünden Mehmet B... ve Ahmet Z... ile dahili davalı Abdullah D... arasında yapılan taşınmaz satışına ilişkin tasarrufun iptaline, birleştirilen Ankara 23. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2003/682 Esas sayılı dosyasında Ankara 6. İcra Müdürlüğü'nün 2003/51 sayılı takip dosyası yönünden Mehmet B... ile Ahmet Z... arasındaki taşınmaz satışına ilişkin tasarrufun iptaline, birleştirilen Ankara 32. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2002/285 Esas sayılı dosyasında Ankara 6. İcra Müdürlüğü'nün 2002/10766 sayılı takip dosyası yönünden Ahmet Z... ile Mehmet B... arasında taşınmaz mal temlikine ilişkin tasarrufun iptaline karar verilmiş, verilen karar davacı vekili ile Senem T... ve Ahmet Z... dışındaki davalılar ve dahili davalı Abdullah D... vekili tarafından temyiz edilmiştir.

KARAR : 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalılar Ali A..., Ahmet A..., Emine T..., Mehmet B..., Nazife B... ile dahili davalı Abdullah D'ın temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.

2- İİK'nın 278/III.1. bendi uyarınca bu bentte belirtilen yakın akrabalar arasında yapılan tasarruflar ivazlı olsa dahi bağışlama niteliğinde olup, aynı maddenin birinci fıkrası gereğince batıldır. Aynı Kanunun 280. maddesinin birinci fıkrasına göre de, malvarlığı borçlarına yetmeyen bir borçlunun alacaklılarına zarar vermek kastıyla yaptığı tüm işlemler, borçlunun içinde bulunduğu mali durumun ve zarar verme kastının işlemin diğer tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hallerde iptale tabidir.

Dosyadaki akit tabloları ve nüfus kayıt suretlerinden dava konuşu taşınmazlardan Çankaya İlçesi Hilal Mahallesi 27663 ada, 5 parsel sayılı taşınmazdaki 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9 nolu bağımsız bölümlerin davalı borçlu Ali A... adına tapuda kayıtlı iken tamamını 1.3.2002 gün 1836 yevmiye ile ablası Nazife B..'e Nazife'nin aynı taşınmazları 11.3.2002 gün 2068 yevmiye ile Senem T...'e, Senem'in aynı taşınmazları 16.4.2002 gün 3473 yevmiye ile borçlunun oğlu Ahmet A...'a, Ahmet'e vekaleten borçlu Ali'nin aynı taşınmazları 18.6.2002 gün 5815 yevmiye ile 1/2'şer hisseleri oranında, yeğeni Mehmet B... ile Ahmet Z...'ye, Mehmet ve Ahmet'in aynı taşınmazdaki 8 ve 9 nolu bağımsız bölümleri 2.9.2003 ün 8499 yevmiye ile dahili davalı Abdullah D...'ye, Mehmet'in aynı taşınmazın 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7 nolu bağımsız bölümlerdeki hissesini 2.9.2003 gün 8495 yevmiye ile Ahmet Z...'ye, Ahmet'in de bu bağımsız bölümleri 24.9.2003 gün 9276 yevmiye ile dahili davalı Abdullah D...'ye üzerlerindeki ipotek ve hacizlerle birlikte devrettikleri anlaşılmaktadır.

25333 ada 2 parsel 5, 6, 7, 8 nolu bağımsız bölümler ile 25342 ada 5 parseldeki 2 nolu bağımsız bölümle ilgili Emine T... hakkında açılan dava atiye tek edilmiş, dava sadece 27663 ada 5 parseldeki 9 bağımsız bölüm yönünden devam ettirilmiştir.

Yukarıda açıklamalara göre 27663 ada 5 parsel sayılı taşınmazdaki 9 bağımsız bölüm yönünden Emine T... ve dahili davalı Abdullah D... dışındaki davalıların yakın akraba olmaları, Abdullah'ın tebligat yapılan adresi ile akit tablosunda gösterdiği adresin davalı borçlu Ali'nin adresi ile aynı olup borçlunun yakını olması, tüm satışların kısa zaman aralıkları ile yapılması, taşınmazlar üzerinde çok sayıda ipotek ve hacizlerin varlığı da dikkate alındığında iyiniyetten söz edilemeyeceğinden mal kaçırmak kastıyla hareket edildiğinin ve dahili davalı Abdullah'ın borçlunun bu kastını bildiğinin kabulü gerekir. Bu durumda Emine T... dışındaki tüm davalılar ve dahili davalı yönünden 27663 ada 5 parseldeki 9 adet bağımsız bölümle ilgili asıl ve birleşen davaların İİK'nın 278/III-1. bendi ve birinci fıkrası ile İİK'nın 280/1. fıkrası uyarınca kabulü gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır.

3- İptal davalarında vekalet ücretinin takibe konu alacak ile tasarrufun değerinden hangisi az ise o miktar esas alınmak suretiyle nispi tarifeye göre hesaplanması birden fazla davanın birleşmesi halinde her dava müstakil hüviyetini koruyacağından birleştirilen her dava için ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerekir. Somut olayda tasarrufa konu taşınmazlar aynı olmakla birlikte, ayrı takipler nedeniyle ayrı ayrı açılan davalar birleştirilmiş olduğundan, mahkemece tasarrufa konu taşınmazların bulunduğu yerde keşif yapılıp, tasarruf tarihindeki gerçek değer tespit ettirildikten sonra az yukarıda açıklanan ilkelere göre her bir dava için ayrı ayrı vekalet ücreti tayini gerekirken, asıl dava ile birleşen davalarda bildirilen alacak toplamı üzerinden tek avukatlık ücretine hükmedilmesi doğru olmamıştır.

Kararın 2. ve 3. bentlerde yazılı nedenlerle bozulması uygun görülmüştür.

SONUÇ : Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle davacılar Ali A..., Ahmet A..., Emine T..., Mehmet B..., Nazife B... ile dahili davalı Abdullah D'nin temyiz itirazlarının reddine, ( 2. ) ve ( 3. ) bentte yazılı nedenlerle kararın davacı yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı bakiye 67.773,10 YTL temyiz ilam harcının temyiz eden Emine T... dışındaki davalılardan alınmasına, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 28.3.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.


Kararlar Kazancı'dan alınmıştır.