|
|
|
|
Yapılan ilamlı icra takibinde borçlunun icra emrini aldıktan 3 gün sonra icra dosyasına borcun tamamını ödemesi durumunda Vekalet Ücreti 3/4 oranında mı hesaplanmalıdır?
Ben bu durumda tam vekâlet ücreti hesaplanması gerektiğini düşünüyorum.
Zira AAÜT 11/5. maddesinde bu indirimin borcun "itiraz süresi içinde" ödenmesi durumunda yapılacağı açıkça yazılı. Amacı da takibin daha kısa sürede sonuçlanmasını sağlamak ve bu amaçla da, itiraz hakkını kullanmayan borçluyu ödüllendirmektir diye düşünüyorum.
Oysa ilamlı icrada itiraz söz konusu değil.Dolayısı ile itiraz süresi içinde ödeme durumu da yok.
Bu konuda icra müdürü ile ihtilafa düştüğüm bir dosyam için emsal Yargıtay kararına ihtiyacım var.Yardımcı olabilecek arkadaşlara şimdiden teşekkürlerimi sunarım.
|
|
 |
|
 |
|
Aşağıda alıntılamış olduğum karar da sizin söylediklerinize işaret ediyor, ilamlı icra yapılması halinde 3/4 oranında vekalet ücreti ödenebileceğine ilişkin bir karara rastlamadım.
Esas :2010/12694
Karar:2010/25531
Tarih:02.11.2010
-YARGITAY İLAMI-
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
492 Sayılı Harçlar Kanununa ekli l sayılı Tarifenin İcra ve İflas Harçları başlıklı B Bölümünün İcra Harçları adlı I–3 üncü maddesindeki tahsil harcının, ancak ödeme emrinin tebliğinden sonraki işlemler nedeniyle ALINACAĞI ÖNGÖRÜLMÜŞTÜR. Bir diğer anlatımla ödeme veya icra emri tebliğinden önce yatırılan paradan tahsil harcı alınmaz.
Somut olayda
ödeme emri borçlulara 20.01.2010 tarihinde tebliğ edilmiş, ödeme ise 19.01.2010 tarihinde yapılmış olduğundan borçlulardan tahsil harcı alınamaz. Öte yandan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 11-3 üncü maddesi uyarınca
itiraz süresi içinde ödeme yapılması halinde icra vekalet ücreti 3/4 oranında hesaplanır.
O halde mahkemece bu hususlar gözönünde bulundurularak gerekli inceleme yapılıp oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm TESİSİ İSABETSİZDİR.
SONUÇ: Borçlular vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulüyle mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve HUMK.nun 428 inci maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 02.11.2010 tarihinde OYBİRLİĞİYLE KARAR VERİLDİ.
(Alıntı: corpus)