Hepimizin bildiği üzere, ilamların icraya konulabilmesi için kural olarak kesinleşmeleri gerekemez. ancak, yasanın aradığı belirli ilamlar ile Yargıtay kararları ile yaratılan istisnai durumlarda ilamların icraya konulabilmesi için kararın kesinleşmesi aranmaktadır. benim sormak istediğim ve günlerdir kafamı kurcalayan konu aşağıda belirtilmektedir. Bilindiği üzere, kooperatif üyesinin usulsüz olarak üyelikten çıkarılması halinde,bu kararın iptaline ilişkin olarak dava açılabilmektedir. dilerseniz yönetim kurulu kararının iptali için doğrudan mahkemeye başvurabilmekte ya da genel kurula itiraz edip, itirazınız reddi halinde genel kurul kararının iptali talep edilebilmektedir. Bizim olayımızda, yapılan hatalı ihraç kararlarının iptaline ilişkin olarak müvekkiller tarafından genel kurula itiraz edilmiş, tarafımızdan da genel kurul kararının iptali istenmiş, mahkeme tarafından da davamızın kabulüne karar verilmiştir. karşı taraf kararı temyiz etmiş olup biz de bu süreç içerisinde ilamda belirlenen vekalet ücretini icraya koyduk. karşı taraf, bu kararın kesinleşmeden icraya konulamayacağını iddia etmektedir. gerekçe olarak, üyenin üyelik haklarının ihraç kararı kesinleşinceye kadar devam edecek olmasını belirtmektedir. ancak, biz bunun ilamın icraya konulması ile bir bağlantısının bulunmadığı, bunun üyenin haklarının koruyucu bir hüküm olduğu iddiasındayız. zira, biz talebimizde genel kurul kararının iptalini talep ettik, tespit istemedik. bu konudaki görüşlerinizi rica ediyorum.ayrıca, yapmış olduğumuz takiplerin birine ilişkin olarak takibin iptali talep edildi ve mahkeme dosya üzerinde inceleme yaparak, kesin olarak karar verdi ve takibin iptaline hükmetti. Bu karara karşı benim başvurabilecek bir yolum var mı? yani, kararı temyiz edebilirim, mahkeme reddeder kesin olduğu için, ben de o kararı temyiz edip, dosyayı Yargıtay'a gönderebilirim. ama bunun bana pratik bir faydası olur mu? teşekkür ederim.