Mesajı Okuyun
Old 09-05-2012, 17:03   #2
GECE

 
Varsayılan

HSYK'nın bu çalışması olumlu elbet, zira uygulamada tutuklu sevk üzerine dosyaya bakan nöbetçi sulh ceza mah. çoğu zaman dosyayı bile doğru düzgün incelemiyor; tutuklama gerekçeleri bir iki cümle ve soyut. genelde iddia konusu suça bakılıyor, bu suç tutuklama nedeni var sayılan katalok suçlardan ise hemen tutuklama veriliyor, kuvvetli suç şüphesi var mı? yeterli delil var mı? bunlara tam bakılmıyor...
ama bu çalışmanın hiç sakıncası yok da denemez. mesela yakın tarihte "birlikte yağma" suçundan 62 gün tutuklu yargılanmış ve beraat etmiş (üstelik beraat gerekçesi: yeterli delil olmaması değil, suç unsurunun oluşmamış olması olduğu halde) bir müvekkilim için CMK .141 vd (koruma ted. nedeniyle tazminat d.) maddelerine dayanarak açtığım maddi-manevi tazminat davasında: 62 gün tutuklu kalmanın manevi tazminat bedeli olarak 2.000,00 TL lütfedildi! ben duruşmada bu rakama şaşırınca, ağır ceza başkanı lakayt bir tavırla "avukat hanım bizim gibi cömert mahkeme bulamazsın ha. 1.000-1500 TL anca veriliyor" dedi. sinirlendim ama cevap vermedim. duruşma çıkışı savcı bana "yorum yapmadınız avukat hanım" deyince; ben "bu zihniyet karşısında konuşsam tesiri yok, sussam gönül razı değil" deyip çıktım. yani demem o ki, tazminatlar zaten tatmin edici değil, hele bu uygulamanın etkisi ile daha da az miktarlara hükmedilebilir.