04-05-2012, 14:49
|
#5
|
|
Bahsettiğiniz karar değil ancak ücretin zamanında ödenmemesinin işçiye derhal fesih hakkı verdiğine dair bozma kararı aşağıdadır:
T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
Esas: 2008/43146
Karar: 2008/34348
Tarih: 22.12.2008
ÖZET: -
(4857 sayılı İş K. m. 24, 25, 32, 33, 34) (818 sayılı BK. m. 81)
KARAR METNİ:
Davacı, ihbar, kıdem tazminatı, ücret, senelik ücretli izin alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içerisinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Y.Tekbaş tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı yasal gerektirici nedenlere göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- İşçinin iş sözleşmesini haklı olarak feshedip feshetmediği taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
İşçinin emeğinin karşılığı olan ücret işçi için en önemli hak, işveren için en temel borçtur. 4857 s. İş Yasasının 32/4. maddesinde ücretin en geç ayda bir ödeneceği kurala bağlanmıştır. Yine İş Kanununu da, 5953 s. Basın İş Yasasının 14. maddesinde öngörüldüğü gibi ücretin peşin ödeneceği öngörülmemiştir. Buna göre, aksi bireysel ya da toplu iş sözleşmesinde kararlaştırılmadığı sürece işçinin ücreti bir ay çalışıldıktan sora ödenmelidir.
Ücreti ödenmeyen işçinin bu ücretini işverenden dava ya da icra takibi gibi kanuni yollardan talep etmesi mümkündür.
1475 s. İş Yasası döneminde bunun dışında toplu olarak hareket etmemek ve yasa dışı grev kapsamında sayılmamak kaydıyla Borçlar Yasasının 81. maddesi uyarınca ücreti ödeninceye kadar iş görme edimini ifa etmekten, yani çalışmaktan kaçınabileceğin kabul edilmekteydi. 4857 s. İş Kanununda ücret daha fazla güvence altına alınmış ve işçi ücretinin 20 tarih içerisinde ödenmemesi durumunda işçinin iş görme edimini yerine getirmekten kaçınabileceği açıkça düzenlenmiş ve bunun toplu bir nitelik kazanması durumunda dahi, yasa dışı grev sayılamayacağı kurala bağlanmıştır.
Ücreti ödenmeyen işçinin alacağı konusunda takibe geçmesi ya da ücreti ödeninceye kadar iş görme edimini yerine getirmekten kaçınması, iş ilişkisinin devamında bazı sorunlara yol açabilir. Bu bakımdan, işverenle bir çekişme içine girmek istemeyen işçinin, haklı nedene dayanarak iş sözleşmesini feshetme hakkı da tanınmıştır.
İşçinin ücretinin yasa veya sözleşme hükümlerine göre ödenmemesi işçiye bu imkanı verir. Ücretin hiç ya da bir kısmının ödenmemiş olması bu konuda önemsizdir.
Ücretin ödenmediğinden söz edebilmek için işçinin kanun ya da sözleşme ile belirlenen ücret ödenme döneminin gelmiş olması ve işçinin bu ücrete hak kazanmış olması gerekir. 4857 s. İş Yasasının 24/II-e bendinde sözü edilen ücret, geniş anlamda ücret olarak değerlendirilmelidir, ikramiye, primi, yakacak yardımı, giyecek yardımı, fazla mesai, hafta tatili, genel tatil gibi alacakların da ödenmemesi işçiye haklı fesih imkanı verir.
İşçinin ücretinin işverenin içine düştüğü ödeme güçlüğü sebebiyle ödenememiş olmasının sonuca bir etkisi yoktur, işçinin ücretinin bir kısmım İş Yasasının 33. maddesinde ön görülen ücret garanti fonundan alabilecek olması da işçinin fesih hakkını ortadan kaldırmaz.
Bireysel iş sözleşmesi veya toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan ayni yardımların yerine getirilmemesi de (erzak yardımı, kömür yardımı gibi) bu madde kapsamında değerlendirilmeli ve işçinin haklı fesih imkanı kabul edilmelidir.
İşçinin sigorta primlerinin hiç yatırılmaması veya eksik bildirilmesi işçinin sosyal güvenlik hakkını ilgilendiren bir durum olsa da Dairemizin 1475 s. Kanun döneminde istikrar kazanmış olan görüşü 4857 s. İş Yasası döneminde de devam etmekte olup, sigorta primlerinin hiç yatırılmaması, eksik yatırılması veya düşük ücretten yatırılması hallerinde de işçinin haklı fesih imkanı vardır.
Somut olayda davacı işçinin 30.04.2004 günü servise binmedikten sonra işe gitmediği tarafların kabulündedir. Davacının bu tarihte ödenmemiş son 3 aylık ücret alacağı bulunmaktadır. Böyle olunca davacının ücret alacağının süresinde ödenmemesi sebebi ile işe gitmeyerek iş sözleşmesini haklı nedene dayanarak feshettiği anlaşılmaktadır. Sonraki davalı feshinin artık önemi bulunmamaktadır. Bu halde kıdem tazminatı isteğinin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı biçimde reddi hatalıdır.
3- Senelik ücretli izin alacağı konusunda birbirinden farklı iki bilirkişi raporu mevcuttur Bu raporlardan hangisinin hükme esas alındığı kararda belirtilmemiştir. Bu hususta ayrı bir bozma nedenidir.
SONUÇ : Temyiz edilen kararın yukarda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istem halinde ilgiliye iadesine, 22.12.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Kaynak: Corpus Arşiv
[Copyright © Ced Dağıtım Medya Yazılım - Corpus Mevzuat ve İçtihat Programı]
|
|
|
|
2011/10340 sayılı yargıtay kararı sanırım bu konuya ilişkin ancak bulamıyorum
|
|
 |
|
 |
|
|