|
T.C. YARGITAY
1.Hukuk Dairesi
Esas: 2003/1983
Karar: 2003/2729
Karar Tarihi: 12.03.2003
ÖZET: Borçlar Kanununa göre, satış akdinin temel unsurları semen ve bedeldir. Eğer bir satış akdinde yasanın öngördüğü anlamda verilen şey karşılığında bedel alınmışsa o akdin tamam olduğu kabul edilecektir. Bu durumda, somut olayda, davalının miras bırakandan aldığı pay karşılığı bir milyar lirayı ödediği, resmi akit tablosuyla belli olduğundan, bu bedelin ödenmediği de iddia ve ispat edilemediğinden, taraflar arasındaki satış aktinin geçerli bir akit olduğu kabul edilmelidir.
(818 S. K. m. 182)
Taraflar arasında görülen davada:
Davacılar, muris Ahmet V.'ın kendilerinden mal kaçırmak amacıyla çekişmeli 3 parsel sayılı taşınmazdaki 193/1062 paydan 93/1062 payını satış gibi oğlu olan davalıya temlik ettiğini ileri sürerek, miras payları oranında iptal ve tescil isteğinde bulunmuşlardır. Davalı, taşınmazı bedelini ödemek suretiyle satın aldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, muvazaa olgusunun sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, tetkik hakimi A. Sevil Çalıkoğlu tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
KARAR
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
Mahkemece, işlemin muvazaalı olduğundan bahisle, davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriğine, toplanan delillere göre, tarafların ortak miras bırakan Ahmet V.'ın dava konusu 3 parseldeki, 93/1062 payını bir milyar bedelle, davalı oğluna temlik ettiği, anlaşılmaktadır. Yerinde yapılan keşfte de çekişmeli pay bedelinin bir milyar lira olduğu belirlenmiştir.
Borçlar Kanununun 182. maddesi hükmüne göre semen ve bedel satış akdinin temel unsurlarıdır. Eğer bir satış akdinde yasanın öngördüğü anlamda verilen şey karşılığında bedel alınmışsa o akdin tamam olduğu kabul edilir.
Somut olayda, davalının miras bırakandan aldığı pay karşılığı bir milyar lirayı ödediği, resmi akit tablosuyla bellidir. Bu bedelin ödenmediği de iddia ve ispat edilmiş değildir. Bu durumda taraflar arasındaki satış aktinin geçerli bir akit olduğu kabul edilmelidir. Bu nedenle, 1.4.1974 tarih ½ sayılı İnançları Birleştirme Kararında tanımını bulan muvazaa olgusunun eldeki davada gerçekleştiğini söyleyebilmek mümkün değildir. Hal böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir. Davalı vekilinin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenden ötürü HUMK'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA alınan peşin harrcın temyiz edene geri verilmesin 12.3.2003 tarihinde oylirliğiyle karar verildi.
Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı
|