Sayın meslektaşlar, K şirketi X arsasının sahibi A ile noterde “kat karşılığı inşaat yapım ve satış vaadi sözleşmesi” yapıyor. K daha sonra kendi payına düşen dairelerden biri için müvekkilim F ile yine noterde “gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi” yapıyor ve parasını alıyor. Ancak tapuya müvekkilim lehine şerh koyulmuyor. K inşaatı bitiremiyor. Bunun üzerine A, K, B Kooperatifi ve G şirketi aralarında 4’lü bir sözleşme yapıyor. Bu sözleşmeyle K bütün hak ve borçlarını G’ye devrediyor. G de inşaatı bitirmeyi taahhüt ediyor. Aynı zamanda dairelerin taksimi de yeniden yapılıyor ve daha önce müvekkilime satışı yapılmış olan dairenin de içinde bulunduğu bazı daireler B’ye bırakılıyor, diğer dairelerin bir kısmının A’ya bir kısmının da G’ye ait olacağı kararlaştırılıyor. Ayrıca K ve G de aralarında bir sözleşme yapıyorlar, bu sözleşmeyle K ve G’nin birbirlerine karşı yükümlülükleri ayrıntılı olarak düzenleniyor. G’nin yükümlülüklerinden biri de müvekkilimin hakkını daire olarak ya da nakden vermek.
Müvekkilim K ve A’ya karşı Tapu İptal ve Tescil davası açıyor. Dava, “K ve A arasında yapılan sözleşmenin feshedilmiş olması sebebiyle” reddediliyor. Davanın gerekçeli kararı henüz yazıldı ve karar temyiz edilmiş değil. Müvekkil bu aşamada bana ulaştı. Burada şunu da belirteyim ki müvekkilin özel bir durumu var. Müvekkilim verdiği parayı gelininin düğünde aldığı takıları bozdurarak vermiş ve şu anda hiç parası yok. Gelini kanser ve müvekkil çok mahcup durumda. Tapu İptal ve Tescil Davasında aleyhine 5.000-TL vekâlet ücretine hükmedilmiş ve kara kara düşünüyor. Benim tarafımdan açılacak dava için masraf yapacak parası yok. Bu sebeple yanlış tarafı hasım göstererek vekâlet ücretine muhatap olmak (müvekkili muhatap etmek) istemiyorum.
Konu ile ilgili olarak aklıma gelen soruları sizlerle paylaşarak yardım etmenizi rica ediyorum;
1-Karara çıkmış olan Tapu İptal ve Tescil Davası’nın temyizinde fayda var mıdır? Benim düşünceme göre yoktur. Zira mahkemenin kararında da belirtildiği gibi K ile A arasındaki sözleşme feshedildiğinden K’nın müvekkil ile yaptığı sözleşme A için bağlayıcı değildir.
2-Sizce nasıl bir dava açmalıyım? Taraf doğru seçilerek yeni bir tapu iptal ve tescil davası açılabilir. Ama burada doğru taraf hangisidir. Müvekkilin sözleşme yaptığı taraf K.. K’nın haklarını devrettiği taraf G.. Müvekkile satışı yapılan evin sonradan bırakıldığı taraf B.. Arsa sahibi A.. Tapu İptal ve Tescil bunların hangisinden istenmeli? Düşününce hepsi için olumlu olumsuz bir sürü şey geliyor aklıma.. Örneğin G K’ya halef olduğundan G’ye açılmalıdır diye düşünüyorum. Ama bir yandan da K sözleşmedeki yükümlülüklerini yerine getirmediğinde bu sözleşmede geçersiz olacaktır ve dava G’ye yöneltilemeyecektir. Hem G ile müvekkil arasında doğrudan yapılmış bir sözleşme de yoktur.
Tazminat davası da açılabilir belki. Tazminat davasını K’ya karşı açıp evin bu günkü değeri ve 2007 yılı Aralık ayından itibaren kirasını isteyebiliriz. (K 2007 Aralık’ta evi müvekkile teslim etmeyi taahhüt etmiş) Ancak bu pek işimize gelmiyor. Çünkü K’dan para tahsil etme imkânı çok zor. Bu tip bir davayı G’yi hasım göstererek açmak mümkün müdür? Ya da K ve G’nin müteselsil sorumluluğu olabilir mi?
3-Daha önce açılıp karara bağlanmış olan Tapu İptal ve Tescil Davası’nın temyiz edilmesi yeni açılacak davanın reddine sebep olabilir mi?
Son derece karışık bir durum. Okuma zahmetinde bulunup yardımcı olan meslektaşlarıma şimdiden teşekkürler.