|
|
|
|
Merhabalar Değerli Meslektaşlarım ;
Olayımızda icra dosya borçlumuzun ALİ, mallarını tamamını İcra dosya borçlumuz kefil BEKİR ' in eşi AYŞE üzerine geçirmiştir. AYŞE'de kötüniyetle ALİ den aldığı malları bir yıl sonra ALİ ile aynı işkolunda faaliyet göstermiş EKREM'e kötüniyetle devretmiştir.
Şimdi;
Açacağım Tasarrufun İptali Davasında;
Ayşe'den 3. kişi olarak 2004 Sayılı İcra Ve İflas Kanununun 283/2 ‘ ye göre yukarıda sayılı taşınmazları elden çıkardığı tarihteki gerçek değerine göre tazminatla sorumlu tutulmasını ;
Ekrem'dende 4. Kişi olarak Tasarruf işleminin iptaline, iptale ve tescile gerek olmaksızın müvekkil davacının gayrimenlulü haczine ve satışını isteyebilmesini istemeyi düşünmekteyim.
Mahkeme bizi şayet haklı görürse ;
Hem 3. Kişi Ayşeden taşınmazları elden çıkardığı tarihteki gerçek değerine göre tazminatla sorumlu tutacak hemde 4.Kişi olan ve taşınmazları kötüniyetle devir alan Ekrem' den Tasarruf işleminin iptaline, iptale ve tescile gerek olmaksızın müvekkil davacının gayrimenlulü haczine ve satışını isteyebilmesine mi karar verecek. Yani şayet davayı kazanırsak 2 talebimize de karar mı verir yoksa sadece taleplerden birine mi kara verir. Bunun sonucunu bulamadım. Yardımcı olursanız sevinirim.
Teşekkürler...
|
|
 |
|
 |
|
Sorumun Cevabını Corpusda buldum...Bulduğum Kararı Diğer Meslektaşlarıma yardımcı olabileceği kanaatiyle Ekliyorum...
Esas :2010/4844
Karar:2010/5635
Tarih:17.06.2010
-YARGITAY İLAMI-
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılardan İbrahim İnce tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Hükmüne uyulan YARGITAY bozma ilamında özetle;
Davalı borçlu ile 3. kişi konumundaki davalı İbrahim Taştekin arasında yapılan satış işleminde bedeller arasında fahiş fark bulunması nedeniyle İİK.nun 278/2 maddesi uyarınca bu tasarrufun iptale tabi olduğunun anlaşılmasına, mahkemece 4. kişi olan davalıların kötü niyetli oldukları kabul edildiği halde, hüküm fıkrasında sadece tasarrufun iptaline karar verilmesi gerekirken hem iptal hem de davalıların tazminata mahkum edilmeleri suretiyle HUMK.nun 388 ve 389 uncu maddeleri hükümlerine aykırı bir şekilde terditli ve infazda tereddüt yaratacak şekilde karar verilmesinin doğru görülmemesine, bu nedenle hangi davalılar arasında yapılan satış işleminin iptali gerektiğinin mahkemece açıkça belirlenmesi, taşınmazı en son elinde bulunduran davalının da kötü niyetli olduğu kabul edildiği takdirde tasarrufun iptaline, aksi halde taşınmazı elden çıkaran diğer davalılar yönünden satış işlemi iptal edilecekse bu davalıların taşınmazı ellerinden çıkardıkları tarihteki gerçek değerleri üzerinden ve alacaklı davacının icra takip dosyasındaki alacak ve ferileriyle sınırlı olarak tazminata mahkum edilmeleri gerekirken, yazılı olduğu üzere hem iptal hem de tazminata karar verilmesinin doğru görülmediği GEREĞİNE DEĞİNİLMİŞTİR. Mahkemece bozmaya uyulduktan sonra davanın kabulüyle yapılan tasarrufların iptaline karar verilmiş, hüküm davalılardan İbrahim İnce tarafından TEMYİZ EDİLMİŞTİR.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre diğer temyiz itirazları yerinde değildir, ancak mahkemece borçlu İbrahim İnce’nin diğer davalı 3. kişi İbrahim Taştekin’e, onun tarafından davalı Ahmet Aya’a, Ahmet tarafından da diğer davalı Cevdet Örnek’e yapılan satışlarla ilgili tasarrufların davacının takip konusu alacak ve ferileriyle sınırlı olmak üzere iptaline ve kendisine taşınmaz üzerinde cebri icra yapma yetkisi vermek gerekirken, yazılı olduğu şekilde sadece tasarrufun iptaline karar verilmiş olması doğru değil bozma nedeni ise de bu yöndeki yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden, kararın HUMK.nun 438/7 maddesi uyarınca düzeltilerek ONANMASI GEREKİR.
SONUÇ : Yukarda açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının 3 numaralı bendinde “tasarrufun iptaline” ibaresinden sonra gelmek üzere “davacı alacaklıya Oltu icra müdürlüğünün 2006/46 sayılı takip dosyasındaki alacak ve ferileriyle sınırlı olarak dava konusu taşınmaz üzerinde haciz ve satış isteme yetkisi tanınmasına” tümcesinin yazılarak hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı İbrahim İnce'ye geri verilmesine 17.06.2010 tarihinde OYBİRLİĞİYLE KARAR VERİLDİ.
Anılan Karar Corpustan alıntıdır...