Mesajı Okuyun
Old 26-03-2012, 13:00   #16
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan GünHan
Saygıdeğer arkadaşlar, benim için çok önemli lan bu konuda nokta atışı ve yararlı tavsiye ve içtihat paylaşımlarınızı bekliyorum. Sorun şu ki, bir ev var ve evimizin önü deniz manzaralı olduğu için alınmış. Çok da keyifli bir deniz manzarası var. Bu manzara nedeniyle ev muadil büyüklükteki dairelerden biraz daha pahalı. Ev alındığında evin hemen önünde bulunan parsel boş arsa şeklinde. Ancak öğreniyoruz ki, öndeki parselin sahibi buraya bir apartman dikecek ve evimizin deniz manzarası tamamen kapanacak. Üstelik öndeki parselin sahibi bir yan taraftaki parselin sahibi olduğu için bitişik inşaat yapacak ve kocaman bir bina deniz manzaralı evimizin önünü, denizi kapatacak. Mevcut imar planına göre öndeki komşu parsel sahibinin 3,5 kat inşaat yapma izni var VE bu yükseklik evimizin manzarasının kapanması için maalesef yeterli. Fakat bu inşaat bu yükseklikte yapıldığında eldeki evin değerinin bariz şekilde düşeceği, deniz manzarasının ve hava akımının kesileceği, güneş görmez hale geleceği de AÇIK. Bu durumda komşuluk hukukuna göre ve mülkiyet hakkının sınırları açısından bu inşaatın yapımını engellemek veya manzarayı kapatmayacak nitelikte (yükseklikte) inşaat yapılmasının temini için ( 2,5 kat inşaat yapılması manzarayı etkilemiyor kot farkından dolayı fakat 3,5 kat yükseklikte yapılması tamamen engelliyor) nasıl bir dava açmalıyız? Başarıya ulaşmamız için emsal durumlardaki yargıtay içtihatlarını paylaşarak somut olarak izleyeceğimiz yol konusunda görüşlerinizi bekliyorum. Saygılarımla...

Sayın GÜNHAN,

Komşuluk hukuku temelinde ileri sürülebilecek "manzara kapanması" na dair itirazların temel kaynağı bildiğiniz gibi "taşkınlık" tır. (TMK.737)

Yasalara uygun şekilde ruhsata bağlı yapılan bir binanın normal koşullarda taşkın olmaması lazım gelir. Bu bakımdan ben de taşkınlık yoksa dava dinlenemz görüşüne katılıyorum.

Alıntı:
Madde 737 - Herkes, taşınmaz mülkiyetinden doğan yetkileri kullanırken ve özellikle işletme faaliyetini sürdürürken, komşularını olumsuz şekilde etkileyecek taşkınlıktan kaçınmakla yükümlüdür.

Özellikle, taşınmazın durumuna, niteliğine ve yerel adete göre komşular arasında hoş görülebilecek dereceyi aşan duman, buğu, kurum, toz, koku çıkartarak, gürültü veya sarsıntı yaparak rahatsızlık vermek yasaktır.

Yerel adete uygun ve kaçınılmaz taşkınlıklardan doğan denkleştirmeye ilişkin haklar saklıdır.