|
|
|
|
Değerli Meslektaşlarım,
Aile Mahkemesi tarafından gayrimenkule ilişkin olarak açılan bir katkı/katılım payı davasında dava kabul görmüştür. Ancak davacı taraf talep etmiş olmasına rağmen mahkeme kararında "........ TL nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmasına..." denmektedir. Yani faiz ile ilgili bir karara yer verilmemiştir. Ancak buna rağmen davacı taraf, mahkeme ilamını henüz kesinleşmeden icra takibine konu yapmış ve alacak kalemleri içerisinde işlemiş faiz adı altına talepte bulunmuştur.
Size bu noktada 2 sorum olacak:
1- Söz konusu kararın icraya konu olabilmesi için kesinleşmesi gerekli değil midir? HUMK zamanında kesinleşmesi gereken bir dava olduğunu biliyorum (Aile hukukunun konusuna girdiği hatta gayrimenkulün aynından doğan davalar içerisinde dahi kabul edilebileceği için) ancak HMK da bununla ilgili bir düzenleme bulamadım dolayısıyla da hala net değilim bu konuda.
2-Faiz istenmiş olmasına rağmen mahkemenin gerekçeli kararında açıkça belirtilmediği için icra takibinde önceki faizin de istenmesi doğrumudur?
Yorumlarınızı bekliyorum. Şimdiden teşekkür ederim.
|
|
 |
|
 |
|
1- Bu davaların taşınmazın aynı ile ilgisi olmayıp, özü itibariyle bir tür alacak davası olduğundan ilam kesinleşmeden icraya konulabilir.
2- İlamda faizden sözedilmese bile alacağa karar tarihinden itibaren faiz istenebilir. Faiz başlangıcı karar tarihinden önce (örneğin boşanma tarihi) olarak gösterilmiş ise, ilama aykırılıktan şikayet edebilirsiniz.