06-03-2012, 12:33
|
#2
|
|
Sayın umurmisir,
Ben de sizin gibi mahkemenin kararında/işleminde hukuki bir dayanak bulamadım.
HMK'nın 448. maddesine ilişkin ulaştığım iki Yargıtay kararını sunuyorum. Yardımcı olması dileğiyle;
T.C. YARGITAY
2.Hukuk Dairesi
Esas: 2010/16116
Karar: 2011/16744
Karar Tarihi: 24.10.2011
ÖZET: Yürürlüğe giren Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda <bu kanun hükümleri, tamamlanmış işlemleri etkilememek kaydıyla derhal uygulanır> denildiğinden yetkiye dair anlaşmazlığın çözümünde işlemin tamamlandığı tarihte yürürlükte bulunan Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun uygulanması zorunludur. Dava dilekçesi davalıya yöntemine uygun olarak tebliğ olmuş davalı yetki itirazında bulunmuştur. Yetki itirazı ilk itirazlardan olup cevap süresi içinde ileri sürülmesi gereklidir. Davalı on günlük cevap süresi geçtikten sonra yetki itirazında bulunmuştur. Yetki itirazının süresinde yapılmış olmadığı göz önüne alınmadan, yetkisizlik kararı verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
(6100 S. K. m. 448) (1086 S. K. m. 187, 195)
Dava: Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Karar: 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 448. maddesinde <bu kanun hükümleri, tamamlanmış işlemleri etkilememek kaydıyla derhal uygulanır> denildiğinden yetkiye dair anlaşmazlığın çözümünde işlemin tamamlandığı tarihte yürürlükte bulunan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun uygulanması zorunludur. Dava dilekçesi davalıya yöntemine uygun olarak 10.1.2010 tarihinde tebliğ olmuş davalı 22.1.2010 havaleli cevap dilekçesiyle yetki itirazında bulunmuştur. Yetki itirazı ilk itirazlardan olup cevap süresi içinde ileri sürülmesi gereklidir. (HUMK. md. 187, 195) Davalı 10 günlük cevap süresi geçtikten sonra yetki itirazında bulunmuştur. Yetki itirazının süresinde yapılmış olmadığı göz önüne alınmadan, yazılı şekilde yetkisizlik kararı verilmesi doğru olmamış; bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle bozulmasına, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, oybirliği ile karar verildi.
T.C. YARGITAY
2.Hukuk Dairesi
Esas: 2010/17523
Karar: 2011/18380
Karar Tarihi: 14.11.2011
ÖZET: 6100 sayılı Kanun hükümleri tamamlanmış işlemleri etkilememek kaydıyla uygulanır. Bu Kanun, yürürlüğe girmesinden önce tamamlanmış olan işlemleri etkilemez. Görevsizlik veya yetkisizlik kararı verilmesi halinde davacının karşı tarafa görevli veya yetkili mahkemede tebligat yaptırması zorunludur. Her iki halde kararın kesinleşmesinden itibaren on gün içinde yeniden dilekçe vermesi veya yeniden çağrı kağıdı tebliğ ettirilmesi gerekir. Aksi halde dava açılmamış sayılır. D.Asliye (Aile) Mahkemesi’nce verilen yetkisizlik kararı kesinleşmiştir. Davacı ise süresinden sonra dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesi için başvuruda bulunmuştur. Bu durumda dava, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun yürürlüğe girmesinden önce açılmamış hale gelmiştir. Davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken bu yön nazara alınmadan yargılamaya devamla davanın esasıyla ilgili karar verilmesi doğru bulunmamıştır.
(6100 S. K. m. 448) (1086 S. K. m. 193)
Dava: Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Karar: 6100 sayılı Kanun hükümleri tamamlanmış işlemleri etkilememek kaydıyla uygulanır. Bu Kanun, yürürlüğe girmesinden önce tamamlanmış olan işlemleri etkilemez. (HMK. md.448)
Görevsizlik veya yetkisizlik kararı verilmesi halinde davacının karşı tarafa görevli veya yetkili mahkemede tebligat yaptırması zorunludur. Her iki halde kararın kesinleşmesinden itibaren on gün içinde yeniden dilekçe vermesi veya yeniden çağrı kağıdı tebliğ ettirilmesi gerekir. Aksi halde dava açılmamış sayılır. (1086 sayılı HUMK. md.193) Dinar Asliye (Aile) Mahkemesi’nce verilen yetkisizlik kararı 03.04.2009 tarihinde cuma günü kesinleşmiştir. Davacı ise süresinden sonra 15.04.2009’da dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesi için başvuruda bulunmuştur. Bu durumda dava, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun yürürlüğe girmesinden önce açılmamış hale gelmiştir. Davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken bu yön nazara alınmadan yargılamaya devamla davanın esasıyla ilgili karar verilmesi doğru bulunmamıştır.
Sonuç: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, bozma sebebine göre temyize konu sair hususların incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, oybirliği ile karar verildi.
Saygılarımla,
|