Mesajı Okuyun
Old 29-02-2012, 02:17   #50
Av.1061

 
Varsayılan

Arkadaşlar merhaba..İlama dayanılarak yapılan ilamsız takip konusundaki paylaşımlarınızı okuyunca kendi dosyama ilişkin olarak yaşadıklarımı ve dolayısıyla takip halen devam ettiğinden karşılaştığım sorunları belirtme gereği duydum.Şöyle ki, bir tazminat alacağına ilişkin ilama dayanılarak yapılan ilamsız takibe itiraz etmemiz hukuken aleyhe sonuç doğurabileceğinden (çünkü her ne kadar karar kesinleşmemiş olsa da borç mevcut yüzde kırka mahkum edilme riski var) şikayet yoluna gittik ancak davamız reddedildi ve yargıtay incelemesinden de geçerek kesinleşti.Tabi bu arada takip kesinleştiğinden tüm haciz işlemleri yapılarak borçlunun maası üzerinden kesintiye başlanıldı.2 yılı aşkın bir süre sonra takibe dayanak kararın Yargıtayca bozulması üzerine İİK 40.MD gereğince takibin durdurulması için İcra Müdürlüğüne yaptığım talep ise, takibin ilamsız olduğu ve 40.md nin sadece ilamlı takiplerde uygulanabileceği gerekçesiyle reddedildi.Bu aşamada sözkonusu icra müdürlüğü işleminin iptali ve takibin durdurulması için dava açma hazırlığındayım ancak hiç ümitli değilim Çünkü 40.md ilamların icrası başlığı altında düzenlenmiş olduğundan ancak ilamlı takiplerde uygulanabileceği doğrultusundaki görüşler daha baskın ayrıca içtihat da bulamadım.Tek seçeneğimiz bozma ilamı doğrultusunda yapılacak yargılama sonunda muhtemelen lehimize verilecek kararın kesinleşmesini bekleyerek (en iyi ihtimalle 2 yıl daha) istirdat ya da menfi tespit davası açmak gibi görünüyor.Buna göre ilama dayanılarak yapılaı ilamsız takiplerin borçlu lehine olduğu nasıl söylenebilir?