Dosya münderecatını bilmeden yorum yapmam pek doğru olmasa da Yargıtay 15 HD'nin kararında eksik/hatalı birşeyler var gibi geldi bana:
Kararın mesnedi:
 |
Alıntı: |
 |
|
|
|
|
|
|
|
Sözleşmenin 9.1.i maddesinde, sözleşmenin imza tarihinden sonra mevzuat hükümlerinde meydana gelecek değişikliklermücbir sebep olarak kabul edilmiştir. Sözleşmenin 1.maddesine göre de bütün kanunlar, tüzükler, kararnameler, yönetmelikler, emirler, talimatlar, lisanslar, izinler, onaylar, tebliğler, kararlar ve anlaşmalar ile Türk mahkeme veya adlî organının vereceği emirler, kararlar ve hükümler "mevzuat hükümleri" kapsamında kalmaktadır. |
|
 |
|
 |
|
şeklindedir. Yani sözleşmeye göre: "Türk mahkemelerinin vereceği kararlarda meydana gelecek değişiklikler mücbir sebep kabul edilmiştir". Somut olayda mahkeme kararlarında husule gelen bir değişiklik olmadığı anlaşılıyor. Daha açık bir ifadeyle Türk mahkemeleri önce A kararını vermişken sonradan B kararını vermiş değil. Dolayısıyla kanaatimce "mücbir sebep" değerlendirmesi sağlam değil...
Şayet bir mücbir sebep değerlendirmesi yapılacaksa bu olayda husule gelen mücbir sebep:
 |
Alıntı: |
 |
|
|
|
|
|
|
|
Sözleşmenin 9.1.i maddesinde, sözleşmenin imza tarihinden sonra mevzuat hükümlerinde meydana gelecek değişiklikler mücbir sebep olarak kabul edilmiştir. Sözleşmenin 1.maddesine göre de bütün kanunlar, tüzükler, kararnameler, yönetmelikler, emirler, talimatlar, lisanslar, izinler, onaylar, tebliğler, kararlar ve anlaşmalar ile Türk mahkeme veya adlî organının vereceği emirler, kararlar ve hükümler "mevzuat hükümleri" kapsamında kalmaktadır.
|
|
 |
|
 |
|
Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu, davacıya önceki kararıyla izin veriyor:
 |
Alıntı: |
 |
|
|
|
|
|
|
|
Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulunun ...doğal yapının korunabilmesi için gerekli tüm önlemlerin alınması kaydıyla ve çed raporu doğrultusunda ilgili kurumların onayı alındıktan sonra projenin uygulanabileceğine karar verilmiştir. |
|
 |
|
 |
|
sonraki kararıyla bu iznini kaldırıyor:
 |
Alıntı: |
 |
|
|
|
|
|
|
|
İş devam etmekte iken bu defa Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulunun 29.1.1999 tarih ve 186-3380 sayılı kararıyla tüm uygulamaların ivedilikle durdurulmasına karar verilmiş ve bu karar 15.2.1999 tarihli üst yazı ile davacı şirkete tebliğ edilmiştir |
|
 |
|
 |
|
Evet K.T.V.K.K'nun verdiği bir karar ve izin var; daha sonra, önceki kararının ve izninin değiştirilmesi söz konusu. Bu durum taraflar arasındaki sözleşmede mücbir sebep olarak kabul edilmiş. Tabii alınan mahkeme kararlarıyla aslında ilk başta izin verilmemiş olması gereği tespit edilmiş ve bu mahkeme kararlarının kesinleşmesi ile bu tespit de kat'iyet kesbetmiş olduğundan bu değerlendirme, Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma'nın hukuki sorumluluğuna yol açar...

İdarenin sorumluluğunu gerektirecek değerlendirmeler pek sevilmez...
_______
Diğer taraftan temyize konu nizanın özü:
 |
Alıntı: |
 |
|
|
|
|
|
|
|
Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulunun 19.5.1998 tarih ve 168-3148 sayılı kararı ile I, II. ve III. Derece sit alanı olarak tesciline karar verilmiş, ancak doğal yapının korunabilmesi için gerekli tüm önlemlerin alınması kaydıyla ve çed raporu doğrultusunda ilgili kurumların onayı alındıktan sonra projenin uygulanabileceğine karar verilmiştir. |
|
 |
|
 |
|
 |
Alıntı: |
 |
|
|
|
|
|
|
|
davacı şirket nihai çed raporunda yer alan tüm hususlara uymayı kabul ve taahhüt ettiğine dair 24.6.1998 tarihli taahhütname imzalayıp davalı bakanlığa vermiştir.
|
|
 |
|
 |
|
 |
Alıntı: |
 |
|
|
|
|
|
|
|
Çevre Bakanlığı Çevresel Etki Değerlendirmesi Genel Müdürlüğünün 25.6.1998 tarihli yazısı ile şartlı olarak çed olumlu belgesi verilmiştir. Çed olumlu belgesinde yazılı şartlardan birisi de, proje alanının Kültür Bakanlığı tarafından sit alanı ilan edilmesi halinde alınacak kararlara uyulması gerekeceğidir. Gerekli izinler alındıktan sonra 26.6.1998 tarihinde yapılan temel atma töreni ile davacı şirket işe başlamıştır |
|
 |
|
 |
|
 |
Alıntı: |
 |
|
|
|
|
|
|
|
Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulunun 29.1.1999 tarih ve 186-3380 sayılı kararıyla tüm uygulamaların ivedilikle durdurulmasına karar verilmiş ve bu karar 15.2.1999 tarihli üst yazı ile davacı şirkete tebliğ edilmiştir |
|
 |
|
 |
|
 |
Alıntı: |
 |
|
|
|
|
|
|
|
Yapılan yargılamalar sonucunda ...çed olumlu belgesine ve orman tahsisine ilişkin idarî işlemler iptâl edilmiş, ...kararlar 22.12.2003, 16.9.2004 ve 24.6.2004 tarihlerinde kesinleşmiştir. |
|
 |
|
 |
|
Yukarıdaki gelişim sürecinde davacı, davalı bakanlığın istediği izinleri almak için 3. kişi kurumlara başvurularda bulunuyor ve ilgili kurumlarca izinler veriliyor. Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu, çed raporu için ilgili kurumun iznini alman şartıyla benim iznim var diyor; çed raporunu veren Çevre Bakanlığı ÇED Genel Müdürlüğü de Kültür Bakanlığı'nın sit alanı ilan etmesi ile ilgili kararlarına uyman şartıyla ÇED olumlu belgeni veriyorum diyor. Böylece davacı, davalının istediği tüm izinleri almış olarak işe başlıyor.
Mahkeme kararları ile ortaya çıkan durum şudur: Bu yere ÇED olumlu belgesi verilemez+sözleşmenin ifa yeri olan ormanı, işbu proje için tahsis edemezsiniz. Yani mahkeme diyor ki: başta kurumlarca verilen izinler hatalıdır. Değilse başta izin verilebilecek ama sonra değişen şartlarla iznin kaldırılması gerekecek bir durum söz konusu değil. Daha açık bir ifadeyle sonradan ifanın imkansızlaşması söz konusu değil; davacının, işin başından beri bu yerde sözleşmeyi ifası imkansız.
Peki bu imkansızlıkta davalı bakanlığın kusuru var mı?
Sözleşmenin ifa edileceği yeri gösteren iş sahibi Bakanlık'tır. İş sahibi Bakanlığın, işin ifası için davacıya gösterdiği yer olan ormanın, işbu sözleşme için tahsis edilemeyeceği belirlenmiş olmakla; bu hususta davalı Bakanlığa kusur izafesinin mümkün olması gerektiği kanaatindeyim

.
Saygılar...