Mesajı Okuyun
Old 25-02-2012, 22:37   #5
Av.Ömer Güntay

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Kılıçoğlu
120 f. 2'ye göre süre verilip bu süre içerisinde avans yatırılmadıysa, ayrıca m. 115 f. 2 c. 2'ye göre bir ikinci süre verilmeden davanın usulden reddi de isabetli görülmüyor.

Avansın yeterli olmadığının dava sırasında anlaşılması (m.120/f.2) olgusu, bidayette yatırılmış bir avansın varlığını ve onun sonradan yetersiz kalmasını icab ettirmektedir. Lafzî ve mantıkî yorum bize bunu işaret ediyor.

Bu duruma göre, 6100 sayılı yasa yürürlükte değilken dava açmış bulunan davacıdan, dava açarken yatırması zorunlu olan tutarı yatırmasının beklenmesi hukuk değil evvelâ mantık kaidelerine aykırıdır.

Fakat, gider avansının yatırılmış olmasının bir dava şartı olarak öngörülmüş olması ve tarife de "ikmal ettirilir." ibaresi ve 120/f.2'ye yapılan atıf, tarifeyi hazırlayanların "yetersiz kaldığının anlaşılması" unsurunu, yasadan önce açılmış davalara da teşmil etmeye çalıştığını gösteriyor. Bu anlamda, tarifenin 6. maddesinde, m.115/1'de yazılı yasal dayanağa uygun bir düzenleme yapılmamış oluyor. Usulî bir hata var tarifede...

Kanaatimce, yasanın yürürlük tarihinden önce açılmış bulunan davalarda, m..120/f.2'ye yapılan atıf mantıkî de değildir, hukukî de değildir. Buna yukarıda değindim.

Bu davalarda, hakimin, derhal uygulanma ilkesi gereği, m.115/f.1'deki, "davanın her aşamasında kendiliğinden....." ibaresine yaslanarak, gider avansına dair vereceği süreyi, sadece m.115/f.2'ye göre belirlemesi doğru olacaktır görüşündeyim. Bu ihtimal yasaya ve yorum ilkelerine daha uygundur. Süre niteliği itibariyle kesin olacak ve fakat miktarını hakim tayin etmiş olacaktır. Ancak, hem 120/f.2'den ve hem 115/f.2'den iki kere iki ayrı kesin süre verilemez kanımca.

Saygılarımla.