|
Karar-4
T.C.
YARGITAY
11. HUKUK DAİRESİ
E. 2005/8114
K. 2005/10525
T. 31.10.2005
• BANKA YÖNETİCİLERİ HAKKINDA SORUMLULUK DAVASI ( TTK'nun 336/5. Maddesine Dayanarak Aynı Kanunun 340. Maddesinin Yollamasıyla 309. Maddeye Göre Açılmasına Göre İşin Esasına Girilmesi Gereği )
• BANKACILIK SÖZLEŞMESİNDEN VE KANUNDAN DOĞAN GÖREVLERİNİ GEREĞİ GİBİ YERİNE GETİRMEMESİ NEDENİYLE OLUŞAN ZARAR ( TTK'nun 309. Maddeye Göre Açılmasına Göre İşin Esasına Girilmesi Gereği )
• DOLAYISIYLA UĞRANILAN ZARARLARIN İSTENMESİ ( Banka Yöneticileri Hakkında Sorumluluk Davası - TTK'nun 336/5. Maddesine Dayanarak Aynı Kanunun 340. Maddesinin Yollamasıyla 309. Maddeye Göre Açılmasına Göre İşin Esasına Girilmesi Gereği )
1086/m.440
4389/m.24/6
6762/m.309,336,340,341
ÖZET : Davacı vakıf, banka yönetim kurulu başkan ve üyeleri olan davalılar aleyhine banka ana sözleşmesinden ve 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunundan kaynaklanan görevlerini yerine getirmediklerinden bahisle bankacılık ilkelerine aykırı ve suç oluşturabilecek eylemler ve kararlardan dolayı bankayı zarara uğrattıkları iddiasıyla zararlarının tazminini talep ve dava etmiştir. Mümeyyiz davacı Munzam Sosyal Güvenlik Emekli ve Yardım Sandığı Vakfı tarafından TTK'nın 336/5. maddesine dayanarak aynı Kanunun 340. maddesinin yollamasıyla 309. maddeye göre açıldığı bir başka deyişle, oluştuğu iddia edilen dolayısıyla zararların istendiği davada, mahkemece, işin esasına girilerek inceleme yapılması, sonucuna göre karar verilmesi gerekir.
DAVA : Taraflar arasında görülen davada İstanbul Asliye 2. Ticaret Mahkemesi'nce verilen 21.11.2002 gün ve 2000/736 - 2002/1296 sayılı kararı onayan Daire'nin 08.03.2005 gün ve 2004/4302 - 2005/2212 sayılı kararı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, davalıların yönetim kurulu başkan ve üyeleri bulundukları T. T. Bankası A.Ş.'nin banka ana sözleşmesinin ve TTK'nın kendilerine yüklediği görevleri gereği gibi yerine getirmeyerek, bankacılık ilke ve teamüllerine aykırı ve aynı zamanda suç teşkil edebilecek fiillerle ve hatalı almış oldukları kararlarla zarara uğramasına sebebiyet vererek, müvekkili vakıfların temettü alamaması suretiyle zarara uğramalarına yol açtıkları iddiası ile 10.000.000.000.- TL. tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini istemiştir.
Davalı E.O., davacıların banka adına niyabeten bu davayı açamayacaklarını, 4401 sayılı Kanunla değişik 4389 sayılı Bankalar Kanunu'nun 24/6. maddesi gereğince, davanın Fon aleyhine açılmış sayılacağını, 24.12.1999 tarihli genel kurulda ibra edildiğini, TTK'nın 309. maddesinde öngörülen 2 yıllık sürenin geçtiğini beyanla davanın reddini istemiştir.
Davalı M.A. vekili, davada muhatabın TMSF olduğunu, davacının dava açma ehliyeti bulunmadığını beyanla, davanın reddini istemiştir.
Davalı O.T. vekili, davacıların davayı bankaya vekaleten açtıkları için vekaletname sunmaları gerektiğinden davanın reddini istemiştir.
Davalı H.D. vekili, bankaca verilmiş vekaletname bulunmadığından niyabeten dava açılamayacağını, davanın TMSF'ye yöneltilmesi gerektiğini, davacıların payının 1/10 oranının altında olması nedeniyle TTK'nın 341. maddesinde öngörülen dava koşullarının bulunmadığını belirterek, davanın reddini istemiştir.
Davalı TMSF vekili, dava koşullarının bulunmadığını beyanla davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davacıların mevcut pay oranlarının 1/10 oranının altında olması nedeniyle TTK'nın 341. maddesinde belirlenen yöneticiler hakkında sorumluluk davası açılmasına ilişkin azınlık haklarından istifade edemeyeceklerini, şirket adına açılacak sorumluluk davalarının TTK'nın 341/2. maddesi gereğince denetçilere ait olduğunu, davacılara banka yetkili organlarının niyabeten dava açma konusunda verdikleri bir belge ve vekaletname de bulunmadığı gerekçeleri ile aktif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekillerince temyiz edilmiş, davacı T. T. Bankası Emekli Sandığı Vakfı vekili davadan feragat ettiğine ilişkin dilekçe verdiğinden karar, bu davalı yönünden sonucu itibariyle doğru olduğundan, diğer davacının temyiz itirazları yerinde görülmediğinden Dairemiz'ce onanmış, davacı T. T. Bankası Munzam Sosyal Güvenlik Emekli ve Yardım Sandığı Vakfı vekili karar düzeltme talebinde bulunmuştur.
Mahkemece, davanın TTK'nın 341. maddesine dayalı olarak açıldığından hareketle ve yazılı gerekçelerle karar verilmiş olup T. T. Bankası'nın Sermaye Piyasası Kanunu'nun 11. maddesi hükmüne göre halka açık anonim ortaklık olmaması nedeniyle anılan hükmün 8. fıkrasında yapılan değişikliğin olayda uygulama yeri yoksa da; gerek dava dilekçesinin içeriği, gerekse 23.10.2000 ve 20.12.2001 tarihli dilekçeler içeriğinden anlaşıldığı üzere, mümeyyiz davacının işbu davadaki isteminin TTK'nın 336/5. maddesine dayalı olarak aynı Yasanın 340. maddesi yollaması ile 309. maddesi hükmüne göre açıldığı, bir başka deyişle oluştuğu iddia edilen dolayısıyla zararların istendiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, mahkemece işin esasına girilerek varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerektiğinden bahisle kararın bozulması gerekirken, yukarıda açıklanan hususlar gözden kaçırılarak kararın onandığı anlaşılmakla mümeyyiz davacı vekilinin HUMK'nın 440. maddesine uygun bulunan karar düzeltme isteminin kabulü ile onama kararının kaldırılarak kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle karar düzeltme isteyen davacı vekilinin isteminin kabulü ile Dairemiz'in 08.03.2005 tarih ve 2004/4302 Esas 2005/2212 Karar sayılı onama kararının kaldırılarak, kararın davacı T. T. Bankası Munzam Sosyal Güvenlik Emekli ve Yardım Sandığı Vakfı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin, temyiz ilam ve karar düzeltme harcının isteği halinde karar düzeltme isteyene iadesine, 31.10.2005 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
|