23-02-2012, 15:30
|
#5
|
|
Yargıtay 1.H.D.si muris muvazaası ile ilgili iptal kararlarında,1974 tarihli Y.İ.B.K.na dayanarak B.K.18 m.si gereği görünüşteki işlem satış olarak gösterildiği murisin gerçek iradesinin ise bağış olduğu ve şekil şartına uyulmadığı için diğer mırasçılardan mal kaçırıldığı iddiasını kabul etmektedir.Ancak murisin parasını bizzzat vererek çocukları üzerine satışını aldığı taşınmazlarda bu hüküm uygulama alanı bulmamaktadır.Diğer bir deyişle 1974/1-2 sayılı Y.İ.B.K.sınırlı durum ve olaylara uygulanmakta;buna benzer farklı yollarla diğer mirasçılardan mal kaçırma kastıyla yapılan bağışlama türlerini kapsamamaktadır.Tartışmaya açtığım konuda muris,sağlığında verdiği vekaletle adına kayıtlı taşınmazı iyiniyetli 3.bir kişiye tapudan satmakta,vekil olan oğlu ise satış bedeli olan parayı murise iade etmemekte;muris de ölünceye kadar buna sessiz kalmaktadır.Satış ile murisin ölüm tarihi arasında 8 yıl geçmiştir.Şimdi mirasçılar(saklı pay sahibi)iade edilmeyen taşınmazın satış bedelini vekilden talep etmek istemektedirler.Bu durumda vekalet görevinin kötüye kullanımından dolayı iade talebinde bulunulsa B.K.126/4'e göre zamanaşımı sıkıntısı var;muris muvazaası sebebine dayanılarak dava açılsa 1974/1-2 Y.İ.B.K.ile bire bir örtüşen bir durum yok.Murisin satılan taşınmazın bedelini istemiyerek veya almayarak gizli bağışta bulunduğu tartışmasız.Bu konuda deneyimi olan arkadaşlardan yanıt bekliyorum.Konuya ilişkin yargıtay kararı varsa paylaşırlarsa sevinirim.Saygılarımla.
|