Mesajı Okuyun
Old 21-02-2012, 14:57   #3
tiryakim

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY

19.Hukuk Dairesi
Esas: 2000/5579
Karar: 2000/8104
Karar Tarihi: 27.11.2000


İTİRAZIN İPTALİ DAVASI - İTİRAZIN KALDIRILMASI - DERDESTLİK

ÖZET : Mahkemece, davacının, icra takibine itiraz üzerine İcra Tetkik Merciinde dava açıp bunu takipsiz bırakarak itirazın iptali davası açtığı, İcra Tetkik Merciinde derdest bir dava mevcut iken yeni bir dava açılamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı icra takibine itiraz olunması üzerine 1.6.1999 tarihinde İcra Tetkik Merciinde itirazın kaldırılması davası açmış ise de, bu davayı takip etmeyerek 7.7.1999 tarihinde müracaata bırakmış ve 3.8.1999 tarihinde itirazın iptali davasını açarak, İİK'nun 67.maddesindeki genel yetkili mahkeme yolunu tercih ettiğini ortaya koymuş ve takip edilmeyen İcra Tetkik Merciindeki davada 12.10.1999 tarihinde işlemden kaldırılmıştır.
Bu durumda mahkemece derdest bir dava bulunmadığı gözetilerek işin esasına girilip varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmek gerekir.



(2004 S. K. m. 67)

Dava: Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Karar: Davacı vekili, dava dışı Şerafettin A.'ya kullandırılan krediye davalının kefil olduğunu, alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itiraz edildiğini iddia ederek itirazın iptalini talep ve dava etmiştir.

Davalı savunmasında, davacının İcra Tetkik Mercii'nde de itirazın kaldırılması davası açtığını beyan ederek davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, davacının, icra takibine itiraz üzerine İcra Tetkik Merciinde dava açıp bunu takipsiz bırakarak itirazın iptali davası açtığı, İcra Tetkik Merciinde derdest bir dava mevcut iken yeni bir dava açılamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Davacı icra takibine itiraz olunması üzerine 1.6.1999 tarihinde İcra Tetkik Merciinde itirazın kaldırılması davası açmış ise de, bu davayı takip etmeyerek 7.7.1999 tarihinde müracaata bırakmış ve 3.8.1999 tarihinde itirazın iptali davasını açarak, İİK'nun 67.maddesindeki genel yetkili mahkeme yolunu tercih ettiğini ortaya koymuş ve takip edilmeyen İcra Tetkik Merciindeki davada 12.10.1999 tarihinde işlemden kaldırılmıştır.

Bu durumda mahkemece derdest bir dava bulunmadığı gözetilerek işin esasına girilip varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmek gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddi doğru görülmemiştir.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenle hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 27.11.2000 gününde oybirliği ile karar verildi.



T.C.
YARGITAY
6. HUKUK DAİRESİ
E. 1999/1342
K. 1999/1570
T. 1.3.1999
• İTİRAZIN KALDIRILMASI ( Aynı Anda İtirazın İptali Davası Açılması )
• İTİRAZIN İPTALİ DAVASI ( İtirazın Kaldırılması İstendiği Halde Açılan )
• DERDESTLİK ( İtirazın Kaldırılması Yoluna Başvurulduğu İlk İtirazı )
2004/m.67
ÖZET : İcra Tetkik Merciinde itirazın kaldırılması isteği, mahkemedeki bir davada derdest olarak kabul edilemeyeceği gibi kesin hüküm olarak da nitelendirilemez. Bu nedenle alacaklı bu iki hakkı bir arada kullanabilir.
DAVA: Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan tahliye davasına dair karar davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR: Dava itirazın iptali, temerrüt nedeniyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili davalının dava konusu taşınmazda 1.11.1997 başlangıç tarihli sözleşmeyle kiracı olduğunu, sözleşmenin özel şartlar 2. maddesi gereği tüm kira yılına ait kira bedelinin muaccel hale geldiğini, kira bedellerinin ödenmesi için başlatılan icra takibi nedeniyle davacıya 7/30 günlük ihtarlı ödeme emri tebliğ edildiğini, davalının itirazı nedeniyle takibin durduğunu, davalının icra takibine yaptığı itirazın iptali ile kiralanandan tahliyesini talep etmiştir. Davalı aynı konuda davacının İcra Tetkik Mercii Hakimliği`nden itirazın kaldırılmasını istediğini, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece de davacının itirazın kaldırılması için İcra Tetkik Mercii Hakimliği`ne talepte bulunduğu bu nedenle ayrıca mahkemede dava açamayacağı belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir. İlamsız icra takibine itiraz halinde alacaklının iki hakkı vardır. Alacaklı tetkik merciinde itirazın kaldırılmasını isteyebilir ya da İcra İflas Kanunu`nun 67. maddesi uyarınca itirazın iptali davası açabilir. Olayımızda alacaklının bu iki yolu kullanabilip kullanamayacağı sorusu karşımıza çıkmaktadır. İcra hukuku takip hukukudur. İcra Tetkik Merciinde itirazın kaldırılması isteği, mahkemedeki bir davada derdest olarak kabul edilemeyeceği gibi kesin hüküm olarak ta nitelendirilemez. Bu nedenle alacaklı bu iki hakkı bir arada kullanabilir. Bunu önleyen bir yasa hükmü de yoktur. Ancak alacaklı tetkik merciinin kesinleşen kararıyla hakkı istihsal etmişse onu infaz ettirmeyerek dava açmasında veya davayı yürütmesinde bir yararı olmayacaktır. Bu durumda davanın reddi gerekecektir. Bu nedenle işin esası incelenip neticesine göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle davanın reddi hatalı olmuştur.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK.`nun 428. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 1.3.1999 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.