 |
Alıntı: |
 |
|
|
 |
Yazan Av.Suat Ergin |
 |
|
|
|
|
|
|
Sayın Aladağ,
Alacaklı kişi, mevcut düzenlemeye güvenerek malını satmış belki de o malı ilk elden alırken kendi de çek kesmiştir. Kendi çekinin vadesi geldiğinde ödemiş ama alacaklısı olduğu çekin karşılığını tahsil edememiştir. Son umut olarak, karşılıksız çek keşide etmek suçundan şikayetçi olmuştur. En azından borçlunun taksitlerle ödeyeceğini ummaktadır. Ancak hükümet, bir yasa çıkararak, alacaklının yerine geçerek borçluyu affetmiştir. Bu şekilde alacaklı olup, alacağını tahsil edemeyen birçok işletmeci veya esnaf batacaktır.
Hükümet düzenleme yaparken, alacaklıyı koruyacak önlemler de alabilirdi. Aşağıdaki Anayasa maddeleri gereğince, şartlar zorlanabilir, diye düşünüyorum. Ancak, mahkeme bu başvuruları incelerken, davalar düşecek ve hapishaneler hükümetin öngördüğü şekilde biraz rahatlayacaktır. Amaç hasıl olduğu için, Yüce Mahkeme bu düzenlemeyi iptal edebilir, diye düşünüyorum.
|
|
 |
|
 |
|
Mantık hatası var: Yeni düzenleme borçluları değil, "karşılıksız çek keşide etmek" suçunu işleyen sanık ya da hükümlüler lehinedir. Önceki düzenlemelerde de ceza (para ya da hapis cezası) alacaklı alacağını bu zorlama ile tahsil etsin diye değil, karşılıksız çekler nedeni ile ticari hayat etkilenmesin diye (bu amaçla) vardı. Artık yasama organı aynı amacın yeni düzenlemedeki ceza ile elde edebileceği kanısında.