Mesajı Okuyun
Old 13-02-2012, 15:11   #7
Admin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Ömer Güntay
"İleride çocuğun sosyal konumu ve yaşantısı açısından olumsuzluklar doğurabilir." Yukarıda olmayan bu şıkkı işaretliyorum.
Ben de bu görüşteyim.

MK.339/5'deki "Çocuğun adını ana ve babası koyar" ifadesi bence yeterli bir yasal düzenleme değil ve anne-babayı devletten "korumaya" çalışırken asıl korunması gereken çocuğu dikkate almıyor.

Çocuğun isim hakkı sadece anne baba açısından değil, çocuğun menfaatleri açısından da değerlendirilmelidir.

Bir anne veya baba velayeti altındaki çocuğunu sözel şiddete maruz bırakıyor, mesela sürekli alay ediyorsa, çocuğun psikolojik menfaati açısından buna devletin yasal müdahalesini mümkün kılıyoruz. O zaman anne baba çocuğuna hayatı boyunca sözel şiddete/şakalara/alaya maruz koyabileceği bir isim koymaya çalıştığında da buna kamunun müdahale edebilmesini çok katlanılmaz görmemeliyiz diye düşünüyorum.

Bence MK339/5'in "Çocuğun adını ana ve babası koyar. Ana baba çocuk üzerindeki isim hakkını çocuğun menfaatlerini kendi inanç, düşünce ve değerlerinin üzerinde tutarak kullanır" tarzında bir düzenlemeye sahip olması gerekiyor.

İfade ettiğim görüşün sıradışı isimlere her durumda karşı olmak ve kültürel kaynaklı isimleri engellemek vs. bir amacı olmadığını özellikle vurgulamak isterim. Her olayı ve durumu kendi içinde değerlendirmek gerekir. Örneğin "Nigar" veya "Can" gibi bize göre gayet normal ve sıradan isimler olsa bile eğer Türk Vatandaşı anne-baba-çocuk Amerika'da yaşıyorsa (İngilizce'de olumsuz çağrışımlar yapmaları nedeniyle) orada yaşayacak bir çocuğun menfaatlerine ve psikolojik gelişimine uygun isimler olmayabilir.