"borçlu paydaşın iştirak hakkını elde edebilmesi iştirak halinin sona erdirilmesini istemek olduğu gibi,alacaklı da aynı yola başvurabilir.Oysa ki müşterek mülkiyette paydaşın payını devir etmesi imkanı,alacaklının da o payıihaleyle sattırabilmesine imkan verir.mülkiyette ortaklığın giderilmesi şart değildir.alcaklının mülkiyet payını haczettirmesi mümkündür.Ancak borçlu paydaş müşterek mülkiyet payına sahipse bu payın ayrıca ihale edilmesi mümkün olduğu için malın tamamının izalei şuyu yoluyla sattırılmasına gerek kalmaz.eğer yanlışlıkla böyle bir dava açılmışsa sulh hakiminin davayı redetmesi gerekir.müşterek mülkiyet payı ile iştirakli mülkiyet mülkiyet payı arasında hukuki statü farkı vardır.müşterek mülkiyet payına sahip olan paydaş nasıl kendisi diğerlerinin rızasına gerek olmadan onu başkasına devir edebilirse,icra dairesi de o payı haczedip sattırabilir.müşterek mülkiyet paydaşı böylesi durumlarda bir başka şahsı da ortaklıkta görmeyi kabul etmiş sayılır.''Emekli Adalet Başmüfettiş Av.Ziya Gökçe nin izalei şuyu dava ve takipleri adlı kitaptan alıntıdır.