Mesajı Okuyun
Old 07-02-2012, 23:44   #6
Av.Bülent Özkan

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Gnc
Aynı şekilde bir davayı biz 2010 yılında açtık. Feshin haksız olduğunun tespitini, sözleşmenin aynen ifasını, irat kaydedilen teminatın iadesini ve sözleşmenin dava süresince geçerliliğini devam ettirmesi için tedbir talep ettik. Muarazanın meni davası deniyor. Hem tespit hem eda davası şeklinde. Tedbir talebimiz kabul edilmedi. Dava da halen derdest.7 aydır bilirkişi de dosya, uyarılmasına rağmen gelmedi. Bu arada idare 2 yıldır farklı kişilerle aynı nitelikte sözleşme imzaladı. Sonuç ne olacak merakla bekliyoruz. Siz de aynı şekilde dava açabilirsiniz.


Sn. Günay30
Öncelikle sözleşmenin karşı tarafça feshedilmiş olması üzerinde durmak gerekir.

Av. Gnc; sözleşmenin haksız feshedildiğinin tespitini, sözleşmenin aynen ifasını, irat kaydedilen teminatın iadesini, sözleşmenin dava süresince geçerliliğini sürdürdüğüne ilişkin tedbir verilmesini istemenin doğru olacağını söylemiş. Ancak ben aynı kanaatte değilim. Zira;
Akdin feshine ilişkin irade beyanı, tek taraflı bozucu yenilik doğuran haklardan olup karşı tarafa ulaşmasıyla hüküm doğurur. Yanlar arasındaki sözleşmenin taraflarınca sözleşme ifa ile sonuçlanmadıkça, haklı ya da haksız tek yanlı irade beyanıyla geriye etkili sonuç doğurur şekilde fesih olunabilir. Ancak, sözleşmeyi haksız ya da kusuruyla fesheden taraf, fesih bildiriminin sonuçlarına da katlanmak durumundadır. Bu açıklama Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 2009/390 E, 2010/182 K sayılı ilamında aynen yer almaktadır.

Fesih; tek taraflı bozucu yenilik doğuran nitelikte olduğundan sözleşme bir kez feshedildikten sonra artık sözleşmenin ayakta olduğu döneme geri dönülemez. Fesihten sonra sözleşmenin tekrar canlandırılması veya aynen ifası artık mümkün olmaz. Bu nedenle bir sözleşmenin HAKSIZ FESHEDİLDİĞİNİN TESPİTİNİ istemek mümkündür fakat haksız fesih var diye sözleşmenin aynen ifası talep edilemez.Ayrıca BK 106/2’de karşı taraf temerrüde düştüğü taktirde SÖZLEŞMEYİ FESHETMEDEN ÖNCE EDİMİN AYNEN İFASI İLE GECİKMEDEN DOĞAN ZARARIN İSTENEBİLECEĞİ açıkça belirtilmiş. Demek ki sadece FESİHTEN ÖNCE AYNEN İFA MÜMKÜNDÜR. Sözleşme feshedildikten sonra ise; AYNEN İFANIN yerini MÜSPET ZARAR TAZMİNİ alır. (Bkz:BK 106/2) Dolayısı ile karşı taraf sözleşmeyi haksız olarak feshettiğinde aynen ifa değil MÜSPET ZARAR (çoğu zaman kar kaybı: yani sözleşme gereği gibi ifa edilse idi elde edilecek faydalar) istenebilir. Bu nedenle Sn. Av. GNC’nin sözleşmenin aynen ifası (tedbir v.s.: Mahkemenin tedbir talebinin reddi kararı isabetlidir) talebi reddedilecektir. (Müspet zarar talep edilmeli idi. Şu durumda aynen ifa talebini, müspet zarara çevirmek, yani aynen ifa talebini ISLAH ETMEK son derece isabetli bir karar olacaktır)

Av. GNC bir de teminat mektubunun irad kaydı nedeni ile tazmin talep etmiştir. (Av. Gnc yukarıdaki şekilde aynen ifa -ki istenemez- yerine müspet zarar talep ettiğinde mektubun tazmini talebinin reddi gerekecektir) Zira bu talep verdiğini geri istemek anlamına gelir ve menfi zarar niteliğindedir. MEKTUPTAN DOĞAN ZARAR SÖZLEŞME YAPILMAMIŞ OLSA UĞRANILMAYACAK BİR ZARARDIR. Ek olarak bir taraf verdiğini geri istediğine göre artık sözleşmeyi devam ettirme gayesinde olmadığı anlaşılır. Yargıtay çoğu kararda bu görüşü dile getirir. Nitekim BK 108-ki menfi zararı tanımlar- açıkça verilen şeyin geri istenmesinden bahsetmektedir. Bu nedenle teminat mektubu nedeni ile doğan zararın istenmesi talebi ile sözleşmenin aynen ifası talebi birbirine zıt talepler olup, çelişik vaziyettedir.
Bu noktada davacı hem müspet zarar hem de menfi zararı aynı anda talep etmiş olmaktadır. Bu nedenle Av. GNC kendi davasında bir seçim yapmalıdır. Sözleşme ifa edilse idi elde edeceği kar daha büyükse bunu istemeli, sözleşme dolayısı ile yaptığı masraflar ve sözleşme yapılmasa idi uğramayacak olduğu zarar (mektup tazmini ve kaçan fırsatlar) daha büyükse bunu istemeli. Yani; aynen ifayı ıslah edip müspet zararını talep etme veya sözleşme sebebi ile yaptığı masraflar ile mektuptan doğan zararını talep etme arasında seçim yapılmalı, bunlardan biri seçildikten sonra diğer talepten vazgeçilmelidir. Çünkü; her halükarda bu taleplerden birinin reddedilme olasılığı yüksektir.
Sn. Günay30’un sorusuna dönecek olursak;

Yukarıda yaptığımız açıklamalar ışığında,
Karşı taraf haksız bir fesih yaptığına göre bu sözleşmenin feshinden doğan menfaat kaybını yani sözleşme ifa edilse idi elde edeceğiniz karın kaybından doğan zararınızı (müspet zarar) istemenizin doğru olacağı kanaatindeyim.

Selamlarımla.