 |
Alıntı: |
 |
|
|
|
|
|
|
|
Sayın Ekici'nin nafakaya ilişkin düşüncelerine aynen katılmakla birlikte, kredi kullanımının her durumda kusur olarak atfedilemeyecğini düşünüyorum.
Zira Yargıtay'ın uygulamalarından gördüğümüz üzere, boşanmaya sebep olacak derecede bulunmayan borçlanmaların haklı neden kabul edilmemesi gerektiğini düşünüyorum.
Diğer bir söyleyişle, aşırı bir borçlanma yoksa, borçlanmadan sonra bu borçlar kasten ödenmiyorsa, ya da ödenemeyip icra koğuşturması yapılmasına sebep olunmuşsa, yahut borçlanılıp kumar oynanıyor, aşırı derecede şans oyunları oynanıyor ya da bu para içkiye ya da gayri ahlaki yerlere harcanıyorsa boşanma için haklı neden kabul edilebilir. Ancak somut olayda kadın eşin 2.000-TL maaşı var, aylık 300-TL geri ödemeli 5.000-TL kredi çekimi ve bu paranın ihtiyacı olan ebeveynine vermesi durumunda bu somut durumun boşanmaya haklı gerekçe olmayacağını düşünüyorum. MK 2 her zaman göz önünde bulundurulmalıdır. "Herkes haklarını kullanırken ve borçlarını öderken dürüstlük kuralına uymalıdır" |
|
 |
|
 |
|
Sayın Av. İbrahim YİĞİT;
Aslında "kredi kullanımına" ilişkin yorumuma da katılıyorsunuz.

Zira "...evlilik birliğinin devamı noktasında sıkıntı oluşturabilme ihtimalinin varlığı..." şeklindeki cümlem bu durumu ortaya koyuyor.
Saygılarımla..