Birinci ihtimal; rehin alan ihtiyati haczi biliyorsa,
T.C. YARGITAY
19.Hukuk Dairesi
Esas: 2000/2934
Karar: 2000/3967
Karar Tarihi: 25.05.2000
SIRA CETVELİNE İTİRAZ DAVASI - BANKANIN TAŞINMAZ ÜZERİNDE İHTİYATİ HACİZ BULUNDUĞUNU BİLEREK KABUL ETTİĞİ - REHİNLİ ALACAKLIDAN ÖNCE DAVACIYA ÖDEME YAPILMASI GEREĞİ
ÖZET: Lehine ipotek tesis edilen davalı banka taşınmazın kaydı üzerinde ihtiyati haczin bulunduğunu ve ihtiyati haczin kesin hacze dönüşebileceğini bilerek ipoteği kabul ettiğinden, ihtiyati haciz sahibi alacaklıya karşı önceliği bulunmamaktadır. Davacı alacaklının ihtiyati haczi belirtildiği gibi daha sonra kesin hacze dönüşmüş ise, rehinli alacaklıdan önce kendisine ödeme yapılmalıdır.
(2004 S. K. m. 142, 148, 261)
Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, borçlu şirkete ait taşınmazın 11.08.1994 tarihinde ihtiyaten haczedildiğini, aynı taşınmaz üzerinde davalı lehine 09.12.1996 tarihinde ipotek tesis edildiğini, ihtiyati haczin 10.03.1997 tarihinde kesin hacze dönüştüğünü, satış bedelinin tamamının müvekkiline ödenmesi gerektiğini ileri sürerek sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
T. Mercii Hakimliğince davacının ihtiyati haczinin ipoteğin tesis tarihinden sonra kesin hacze dönüştüğü, düzenlenen sıra cetvelinde yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine dair verilen karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Bedeli paylaşıma konu taşınmaza davacı alacaklı tarafından 11/08/1994 tarihinde ihtiyati haciz uygulandıktan sonra aynı taşınmaz üzerinde davalı Ş.... A.Ş. lehine 09/12/1996 tarihinde ipotek tesis edilmiştir. Lehine ipotek tesis edilen davalı banka taşınmazın kaydı üzerinde ihtiyati haczin bulunduğunu ve ihtiyati haczin kesin hacze dönüşebileceğini bilerek ipoteği kabul ettiğinden, ihtiyati haciz sahibi alacaklıya karşı önceliği bulunmamaktadır. Davacı alacaklının ihtiyati haczi belirtildiği gibi daha sonra kesin hacze dönüşmüş ise, rehinli alacaklıdan önce kendisine ödeme yapılmalıdır. Bu durumda Mercii Hakimliğince icra takip dosyası getirtilip ihtiyati haczin geçerliliğini koruyup korumadığı üzerinde durularak varılacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle şikayetin reddinde isabet görülmemiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 25.05.2000 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)
Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı
İkinci ihtimal; rehin alan ihtiyati haczi bilmiyorsa,
(Özellikle, karşı oylu bir karar seçtim

)
T.C. YARGITAY
12.Hukuk Dairesi
Esas: 1987/13849
Karar: 1988/9573
Karar Tarihi: 14.09.1988
ÖZET: Hacizli taşınmaz üzerine daha sonra ipotek tesis edildiğinde satış bedelinin garameten taksimi gerektiği düşünülmeden müştekinin birinci sıraya alınması isabetsizdir.
(743 S. K. m. 920) (2004 S. K. m. 91, 132, 268)
Dava: Merci kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye 11.12.1987 tarihinde gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
Karar: Aleyhine şikayet olunan Z.M. 10.11.1986 tarihinde takip yapmış, 6.11.1986 tarihinde ihtiyati haciz uygulanmıştır. İhtiyati haciz 5.6.1987 tarihinde icrai hacze dönüşmüştür.
Sonuç: Müşteki ipoteği ise, daha sonraki tarihte tesis edilmiştir. İİK'nun 268. maddesi gereğince satış bedelinin garameten taksimi gerektiği düşünülmeden müştekinin birinci sıraya alınması isabetsiz, temyiz itirazları yerinde görüldüğünden merci kararının İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 14.09.1988 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
MK. 920. maddesine göre, haciz tapu siciline şerh verilmiş ise, bu gayrimenkul üzerinde sonradan iktisap olunan her nevi hak sahibine karşı dermeyan edilebilir. İİK'nun 91. maddesi, gayrimenkulün haczi ile tasarruf hakkının MK.nun 920. maddesi anlamında kısıtlanacağını belirtmiştir. O halde önceki haciz tapu siciline şerh edildikten sonraki tarihte kurulmuş rehin sahiplerine karşı dermeyan edilebilecektir. diğer bir ifade ile, borçlunun mahcuz üzerinde rehin tesis ettirmesi, haciz koydurmuş alacaklının hacizle iktisap ettiği hakları saklı kılmak kaydı ile mümkündür. İİK'nun 132. maddesi son fıkrasında bu maddenin hacizler hakkında da cari olacağı kayıtlıdır.
Olayda, birinci sıradaki alacaktan ötürü tapuya haciz şerhi 6.11.1986'da düşülmüştür. Derece kararındaki sıraya itiraz eden alacaklı şikayetçi bankanın ipoteği ise 8.12.1986 tarihli olup, hacizden daha sonradır. 6.11.1987 tarihli derece kararında işaret edildiği üzere, hacizden sonra tesis edilmiş ipotek rüçhanlı sayılamaz, garameten paylaştırmaya da giremez.
Derece kararı ve gerekçesi yasaya uygundur. Şikayet reddedilmek üzere, merci kararı bozulmalıdır düşüncesindeyim.
Açıkladığım gerekçe ile, çoğunluğun bozma gerekçesine ve ipotek sahibine kısmen dahi olsa hak sağlayan görüşüne katılmıyorum. (¤¤)
Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı
Faydalı olmasını dilerim.
Saygılarımla.