Mesajı Okuyun
Old 01-02-2012, 18:41   #2
M.SERDAR DEMİRTAŞ

 
Varsayılan

Bu durum nerden aklınıza geldi sayın meslektaşım Bence konuya yaklaşma biçiminiz çok zekice . Verilen izin idari işlem midir şeklindeki sorunuza gelince ; idarenin işlemi olduğu ortada ; ve bu bana , tek taraflı bireysel idari işlem gibi geliyor . Talepten itibaren 60 gün içinde cevap verilmeyerek reddedilmiş sayılan bir talebe dayanarak açılan dava söz konusu ! Burada öncelikle sizin de belirttiğiniz gibi 1,5 yıl sonra verilen iznin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle iptali için dava açılabileceği düşünülebilir. Yalnız burada 60 günlük süreyi iyi irdelemek gerekir. Mezkur süreyi idarenin ; vatandaşlara karşı suskun kalarak sorumlu olduğu işlem ve eylemlerden kaçınmasını engellemek amacıyla ve salt bu sebeplerle vatandaşları korumaya yönelik bir düzenleme olarak görürsek olayımızda uygulama olanağı bulamayız diye düşünüyorum.Çünkü burada idari merciden bir konuda talep de bulunan da başka bir devlet makamıdır ve kaldıki soruşturma iznini savcılık , Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Gen.Müdürlüğünden talep etmektedir.Konuya bu açıdan baktığımızda kendisine süresinde cevap verilmeyen ilgili savcılıktır ve bu durumdan dolayıda bahsettiğiniz davanın tarafları savcılık ve bakanlık da olabilir.İdari talepte bulunmayan ancak taleple doğrudan ilgisi olan 3.kişilerin mezkur durumdan dolayı dava hakkı olup olamayacağı da düşünülmelidir.Bir de şu durum var ; Ceza İşleri Genel Müdürlüğü , Adalet Bakanlığı bünyesinde bir müdürlük olmasına rağmen , klasik anlamda bir idari kurum mudur yoksa bakanlıkla yargının garip organik bağı neticesinde aslında yargı yetkisine sahip kişilerden kurulu idari bir kurum mudur ? İdari kurumsa kime yönelik idari işlemler yapabilir idari işlem yapmakla birlikte yargı yetkisine de hala haiz midir ? Ben daha fazla yüksek sesle düşünmeyeceğim