Mesajı Okuyun
Old 31-01-2012, 10:54   #15
Admin

 
Varsayılan

10/7/2004 tarihli 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi kanunu ve 03.07.2005 tarihli ve 5393 sayılı Belediye Kanunu, taksi, dolmuş vs. ulaşım araçlarıyla ilgili Belediyelere düzenleme yapma yetkisi getiriyor. Pekçok Belediyenin de buna bağlı olarak oluşturduğu yönetmelik, tebliğ, yönerge vs. mevzuatlar var ve yine pekçok mevzuatta taksilere bu konuda zorunluluk getiriliyor.

Örneğin:"İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ Ulaşım Daire Başkanlığı Toplu Ulaşım Hizmetleri Müdürlüğü TİCARİ TAKSİ VE TAKSİ DOLMUŞ YÖNERGESİ" madde 9, L bendi:
Alıntı:
l) Taksi ve taksi dolmuş şoförleri, mesafe, trafik yoğunluğu ve iklim şartları gözetmeksizin yolcu çağrılarına cevap vermek mecburiyetindedir

Neticede taksi işletimi ruhsat dahilinde yapılan bir iştir ve belirli kurallara ve denetim sistemine bağlanması zorunludur, yasal olarak da Belediye denetimine verilmiştir. Bu da doğaldır, aksi takdirde kamunun ulaşım ihtiyacının karşılanması keyfi hale gelir. Akit serbestisini her alanda bu kadar geniş düşünmeye başlarsak, o zaman taksimetre kullanımını da zorunlu kılamayız, "neticede araba benim, akit özgürlüğüm var, havalimanına gitmek istiyorsan benim fiyatım 10.000 dolar" diyen de çıkar. Nasıl ki, taksiler için taksimetre kullanımı zorunluluğu, aracın renginin sarı olma şartı, "T" sınıfı plaka taşıma mecburiyeti, ruhsat alma koşulu vs. söz konusu olabiliyorsa, yolcu seçmeme, istenilen her yere götürme vs. zorunluluğu da söz konusu olabilir ve bunlar ruhsat dahilinde yapılan işlerde kamu yararı için akit özgürlüğüne getirilen istisnalar olarak değerlendirilmelidir.

Bu yasal düzenlemenin bir an için olmadığını varsayarak tartışırsak, o zaman dahi sonuç bence değişmez (gerekçe için bakınız bu mesajım).