Sayın konuk,
Hekimin yükümlülükleri ‘anamnez (hasta öyküsü) alma, muayene, teşhis koyma, uygun tedaviyi seçme,hastayı aydınlatma,  reçete yazma, kayıt tutma, sır saklama, kimlik tespiti yapma, organizasyon ve ihbarda bulunma’ dır
Hekimin hastayı aydınlatma yükümlülüğünü
+Teşhis aydınlatması
+Riziko aydınlatması
+Süreç aydınlatması
+İlaç aydınlatması
+Fiyat aydınlatması
başlıkları altında sıralayabiliriz.
Hasta Hakları Yönetmeliği’nin ilgili maddesi de aşağı da alıntılanmıştır.
  
    
    
      
        
        
          
            
              | 
            
            Alıntı: | 
            
              | 
           
         
         | 
        
         | 
        
        
        
         | 
       
     
    
      
        | 
         | 
         | 
        
         | 
       
      
        | 
         | 
        
        
Genel Olarak Bilgi İsteme 
Madde 15- Hasta; sağlık durumunu, kendisine uygulanacak tıbbi işlemleri, bunların 
faydaları ve muhtemel sakıncaları, alternatif tıbbi müdahale usülleri, tedavinin kabul 
edilmemesi halinde ortaya çıkabilecek muhtemel sonuçları ve hastalığın seyri ve neticeleri 
konusunda sözlü veya yazılı olarak bilgi istemek hakkına sahiptir. 
Sağlık durumu ile ilgili gereken bilgiyi, bizzat hasta veya hastanın küçük, temyiz 
kudretinden yoksun veya kısıtlı olması halinde velisi veya vasisi isteyebilir. Hasta, sağlık 
durumu hakkında bilgi almak üzere bir başkasına da yetki verebilir. Gerek görülen hallerde 
yetkinin belgelendirilmesi istenilebilir. 
Hasta, tedavisi ile ilgilenen tabip dışında bir başka tabipten de sağlık durumu hakkında 
bilgi alabilir. | 
        
         | 
       
      
        
          | 
        
         | 
        
          | 
       
     
     | 
  
Buna  karşılık hastanın genel yükümlülükleri de ‘işbirliği’ olarak nitelendirilip, 
+Kişisel bilgileri doğru verme
+Hekimce verilen talimatlara uyma
+Teşhise yönelik incelemelere uyma/katlanma
+Hizmet veren kurum kurallarına uyma
+Ücret ödeme’dir.
Yukarıdaki açıklamalara dayanarak; hekiminizin kanal tedavisini yapmadan önce sizi bununla ilgili bilgilendirmesi gerekirdi ancak yaptığı işlemin bedelsiz kalması da düşünülemez. 
Diş hekiminin hastayla olan hukuki ilişkisini bu durumda vekalet sözleşmesi kapsamında değerlendirip vekaletsiz iş görmeye ilişkin hükümlerin uygulanması gerekir kanaatindeyim.
Ancak yine Hasta Hakları Yönetmeliği’nin hastanın rızası ve iznini düzenleyen 24. Maddesi 1. Fıkra ilk cümlesi 
  
    
    
      
        
        
          
            
              | 
            
            Alıntı: | 
            
              | 
           
         
         | 
        
         | 
        
        
        
         | 
       
     
    
      
        | 
         | 
         | 
        
         | 
       
      
        | 
         | 
        
        ‘Tıbbi müdahalelerde hastanın rızası gerekir.’ | 
        
         | 
       
      
        
          | 
        
         | 
        
          | 
       
     
     | 
  
 demektedir. Buna dayanarak bilgi vermeyen ve dolayısıyla rızanızı almayan hekimin fiili vücut bütünlüğünün ihlali olarak da nitelendirilebilir.
Saygılarımla.