sayın meslekdaşlarım,
21.01.2012 tarihli Resmi Gazete'de yayınlanan 2010/90 E., 2012/1 Karar sayılı Anayasa Mahkemesi Kararı son günlerde yapılan birçok düzenlemede olduğu gibi biz avukatların hareket alanını daraltan alacağın tahsilini zorlaştıran bir düzenleme olarak karşımıza çıkıyor.
Karar İİK 88.maddenin ikinci fıkrasına 2003 yılında eklenen "...alacaklının muvafakatı ve..." ibaresinin Anayasa'nın 2,13,35. maddelerine aykırılığından bahisle verilmiş. (Ek cümle: 17/07/2003 - 4949 S.K./21. md.) Üçüncü şahsın elinde bulunan taşınır mallar haczedilince, alacaklının muvafakatı ve üçüncü şahsın kabulü halinde üçüncü şahsa yediemin olarak bırakılır.Bu son gelişme ile borçluya ait olup 3.kişiler elinde bulunan menkul malların muhafazası neredeyse imkansız hale geliyor. Bu düzenlemenin kötü niyetli borçlular için ne büyük nimet olduğunu tahmin etmek zor olmasa gerek. Haciz manzaraları gözümün önüne geliyor, her gidilen adreste ortaya çıkan istihkak iddiası sahibi üçünü kişler, yani "kötü niyetli üçüncü kişi"ler..