| 
		 
			
			 
			
			
			
			
		 
			
				  
				
		
	  | 
	
	
		
			
			
				 
				Neticeden haber
			 
			 
			
		
		
		
		Uyap üzerinden gönderdiğim aşağıdaki dilekçeye binaen yerel mahkeme aşağıya çıkarıldığı şekilde kararın infazının durdurulmasına karar verdi. Neticeden haber vermek babında aşağıya çıkarıyorum. Saygılarımla. 
   T.C.    
    ANTALYA     
    1. ASLİYE CEZA MAHKEMESİ ’NE    
  
 
                                       Dosya No : 2006 / 739 Esas , 2006 / 1061 Karar   
 
   MÜŞTEKİ    :  F 
   VEKİLİ    :  Av. E 
    SANIK    :  AB 
    VEKİLİ    :  Av. Ufuk KARA 
    KONU    :  Lehe kanun hükümleri gereği müvekkilin beraatine karar verilmesi talebidir.   
 
   AÇIKLAMALAR    :     
 
   1. Müvekkilim Ab kendisine ait .... Bankası ....  /İstanbul şubesinin ... nolu hesabından alınan ... nolu ,  01/05/2006 keşide tarihli ve keşide yeri İSTANBUL olan ...... TL  bedelli çeki keşide etmiş ancak mali sıkıntıları nedeniyle borç  ödenememiş ve çek 19/04/2006 tarihinde ibrazında karşılıksız çıkmıştır.  Mezkur çekin karşılıksız çıkması üzerine müvekkil aleyhine “ karşılıksız  çek keşide etmek “ suçundan , şikayette bulunulmuş ve Sayın Antalya 1.  Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2006/739 Esas sayılı dosyasıyla hakkına dava  açılmıştır. Yapılan yargılama sonunda müvekkil Sayın Mahkemenizin  22/11/2006 tarih ve 2006/1061 sayılı kararı ile 3167 sayılı kanun  hükümleri uygulanarak mahkum edilmiştir.   
 
   2. Sayın Mahkemenin kararı usul ve yasaya aykırıdır. Şöyle ki ;      
 
   20.12.2009 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren  5941 sayılı "Çek Kanunu" ile 3167 sayılı Çekle Ödemelerin Düzenlenmesi  ve Çek Hamillerinin Korunması Hakkında Kanun’ yürürlükten kaldırılarak,  dava konusu suçun unsurları ve yaptırımları farklı biçimde yeniden  düzenlenmiştir.   
 
   5941 sayılı Kanun’un 5. maddesinde "çekle ilgili olarak karşılıksızdır  işlemi yapılmasına sebebiyet verme suçu" düzenlenmiş ve bu suçun  oluşması için, çekin "üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre  kanunî ibraz süresi içinde ibraz edilmesi" bir unsur olarak  öngörülmüştür. Bu unsur ile beraber , düzenlenme tarihinden önce bankaya  ibraz edilerek karşılıksız çıkan eski çekler bakımından örtülü bir af  hükmü getirildiği ortadadır. Zira bu hükümle beraber müvekkilimin fiili  suç olmaktan çıkarılmıştır. Aksi bir kabul Anayasadaki eşitlik ilkesine  de aykırı düşecektir.   
 
   Diğer yandan 5941 sayılı kanunun geçici 1. maddesinin 5. fıkrası   “31/12/2011 tarihine kadar, üzerinde yazılı düzenleme tarihinden önce  çekin ödenmek için muhatap bankaya ibrazı geçersizdir. “ hükmünü  havidir. Bu hükmün geriye doğru bir alt tarih sınırı belirtmediği  dikkate alındığında 31/12/2011 tarihine kadar yapılan tüm erken  ibrazların geçersiz olduğu ortaya çıkacaktır. Zira geçici 1. maddenin 3.  fıkrasının 2. cümlesinin havi olduğu “26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı  Türk Ceza Kanununun 7 nci Maddesi hükmü saklıdır. “ şeklindeki hükmün  konuluş amacı da işbu arz ettiğimiz hususa delalet etmektedir. Aksi  kabul halinde , 3. fıkranın 2. cümlesi hükmünün kanuna konulmasının  hiçbir hukuki anlamı kalmayacağı da ortadadır.   
 
   TCK ‘nun 7. maddesinin 1. fıkrasının 2. cümlesinde ise “İşlendikten  sonra yürürlüğe giren kanuna göre suç sayılmayan bir fiilden dolayı da  kimse cezalandırılamaz ve hakkında güvenlik tedbiri uygulanamaz. Böyle  bir ceza veya güvenlik tedbiri hükmolunmuşsa infazı ve kanuni neticeleri  kendiliğinden kalkar. “ denilmektedir.    
 
   5275 sayılı kanunun 98. maddesinin 1. fıkrası ise “   Mahkûmiyet  hükmünün yorumunda veya çektirilecek cezanın hesabında duraksama olursa,  cezanın kısmen veya tamamen yerine getirilip getirilemeyeceği ileri  sürülür ya da sonradan yürürlüğe giren kanun, hükümlünün lehinde olursa,  duraksamanın giderilmesi veya yerine getirilecek cezanın belirlenmesi  için hükmü veren mahkemeden karar istenir.” hükmünü amirdir.   
 
   3. İşbu arz ettiğimiz sebeplerle, 5491 sayılı Çek Kanununun 5. Maddesi ,   5237 sayılı TCK ‘nun 7. maddesinin 1. fıkrası mucibince müvekkilim  hakkında verilen 22/11/2006 tarih ve 2006/1061 sayılı kararın 5275  sayılı kanunun 98. maddesi uyarınca yeniden değerlendirmeye alınarak ,  sanık müvekkilim lehine olan 5491 sayılı yasa hükümleri uygulanmasını ve  müvekkilimin beraatine karar verilmesini saygılarımla arz ve talep  ederim.   
 
 
 
 
                                           Av.Ufuk KARA   
                                           Sanık Müdafii   
   Ek : Emsal Yargıtay Kararı   
T.C   
   YARGITAY   
   Daire:10. C.D    
   Tarih:08/07/2011    
   Esas No:2011/13888    
   Karar No:2011/15137    
   İlgili Maddeler: 5941 Sayılı çek kanunu 5.maddesi       
   Özet:   ÇEKLE İLGİLİ OLARAK KARŞILIKSIZDIR İŞLEMİ YAPILMASINA SEBEBİYET VERME  SUÇUNUN OLUŞMASI İÇİN ÇEKİN ÜZERİNDE YAZILI BULUNAN DÜZENLEME TARİHİNE  GÖRE KANUNİ İBRAZ SÜRESİ İÇİNDE İBRAZ EDİLMESİ GEREKİR.   
   Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, "karşılıksız çek keşide etme"  suçundan hükümlü İbrahim Yiğit hakkındaki kesinleşmiş hükmün infazı  aşamasında TARSUS Ağır Ceza Mahkemesi'nce verilen itirazın reddine  ilişkin 28.03.2011 tarihli ve 2011/961 değişik iş sayılı kararının kanun  yararına bozulması isteğini içeren 07.07.2011 tarihli yazısı ile  ekindeki dosya incelendi.   
   GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:   
   Karşılıksız çek keşide etme suçundan sanık İbrahim Yiğit hakkında,Tarsus  4. Asliye Ceza Mahkemesi'nce 25.11.2009 tarihinde 2009/19 esas ve  2009/546 karar sayı ile 3167 sayılı Kanun’un 16/1-3. maddesi uyarınca  verilen mahkûmiyet hükmünün kesinleştiği, infaz aşamasında hükümlünün  lehe hükümler uygulanarak eski hükmün iptali ile infazın durdurulması  yönündeki talebi üzerine, aynı Mahkeme tarafından 10.03.2011 tarihinde  "Sanık hakkında 25/11/2009 tarih 2009/546 karar sayılı hükmün yasa ve  usule uygun şekilde kesinleştiği ve ardından 12/02/2010 tarihli ek karar  ile taahhütname verilmediğinden infazın durdurulmasına yer olmadığına  dair karar verilerek usulünce kesinleştiği anlaşılmakla sanık İbrahim  Yiğit'in infazın durdurulması içerikli talebinin reddine" karar  verildiği, hükümlünün bu karara itirazı üzerine Tarsus Ağır Ceza  Mahkemesi'nce 28.03.2011 tarihinde 2011/961 değişik iş sayı ile "Tarsus  4. Asliye Ceza Mahkemesinin 10.03.2011 tarih ve 2009/19 E., 2009/546 K.  sayılı ek kararına sanık İbrahim Yiğit tarafından yapılan itirazın  reddine" karar verildiği anlaşılmıştır.   
 
   Kanun yararına bozma talebinde, «Hükümlünün keşide ettiği 15/12/2009,  15/11/2009, 15/10/2009, 15/09/2009, 15/08/2009, 15/07/2009, 15/06/2009,  15/05/2009, 15/04/2009, 15/03/2009, 15/02/2009, 15/01/2009, 15/12/2008  keşide tarihli suça konu çeklerin 19/11/2008 tarihinde ibraz edilmesi ve  hükümden sonra 20/12/2009 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı gün  yürürlüğe giren ve 3167 sayılı "Çekle Ödemelerin Düzenlenmesi ve Çek  Hamillerinin Korunması Hakkında Kanun'u yürürlükten kaldıran 5942 sayılı  Çek Kanunu'nun 5/1, Geçici 1/5. maddesi ile 5237 sayılı Türk Ceza  Kanunu'nun 2 ve 7. maddeleri uyarınca, üzerinde yazılı bulunan düzenleme  tarihine göre kanuni ibraz süresinden önce ibrazı nedeniyle atılı  suçtan 5941 sayılı Kanun uyarınca sanığın beraatine ve infazın  durdurulmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde uyarlama  yapılmasına yer olmadığına ve infazın devamına ilişkin kararlara yönelik  yapılan itirazın Tarsus Ağır Ceza Mahkemesince kabulüne karar verilmesi  gerekirken yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet  görülmemiştir» denilerek, Tarsus Ağır Ceza Mahkemesi'nin 28.03.2011  tarihli kararının bozulması istenmiştir.   
   20.12.2009 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren  5941 sayılı "Çek Kanunu" ile 3167 sayılı Çekle Ödemelerin Düzenlenmesi  ve Çek Hamillerinin Korunması Hakkında Kanun’ yürürlükten kaldırılarak,  dava konusu suçun unsurları ve yaptırımları farklı biçimde yeniden  düzenlenmiştir.   
   5941 sayılı Kanun’un 5. maddesinde "çekle ilgili olarak karşılıksızdır  işlemi yapılmasına sebebiyet verme suçu" düzenlenmiş ve bu suçun  oluşması için, çekin "üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre  kanunî ibraz süresi içinde ibraz edilmesi" bir unsur olarak  öngörülmüştür.    
   Aynı Kanunun 3. maddesinin 8. fıkrasında, Üzerinde yazılı bulunan  düzenleme tarihinden önce ibraz edilen çekin karşılığının Türk Ticaret  Kanununun 707 nci maddesi uyarınca kısmen veya tamamen ödenmemiş olması  halinde, bu çekle ilgili olarak hukuki takip yapılamaz. İleri düzenleme  tarihli çekle ilgili olarak hukuki takip yapılabilmesi için, çekin  üzerindeki düzenleme tarihine göre kanuni ibraz süresi içinde bankaya  ibraz edilmesi ve karşılıksızdır işlemine tabi tutulması şarttır.’ hükmü  yer almaktadır.   
   5941 sayılı Kanun'un geçici 1. maddesinde ise "31.12.2011 tarihine  kadar, üzerinde yazılı düzenleme tarihinden önce çekin ödenmek için  muhatap bankaya ibrazı geçersizdir." denilmiştir.   
   Bu hükümlere göre; çek, üzerinde yazılı keşide tarihinden önce ibraz  edilmiş ise, ibraz geçersizdir. Üzerinde yazılı keşide tarihine göre  yasal ibraz süresi içinde yeniden ibraz edilmemiş ve ibraz süresi de  geçmiş olan çekler yönünden "5941 sayılı Çek Kanunu"'nun 5. maddesinde  düzenlenen suçun unsuru oluşmaz.   
   Somut olayda, 15.12.2008, 15.01.2009, 15.02.2009, 15.03.2009,  15.04.2009, 15.05.2009, 15.06.2009, 15.07.2009, 15.08.2009, 15.09.2009,  15.10.2009, 15.11.2009, 15.12.2009 keşide tarihli suç konusu çeklerin,  bu tarihlerden önce 19.11.2008 tarihinde bankaya ibraz edildiği,  üzerlerinde yazılı keşide tarihinden sonra ve yasal süre içinde yeniden  ibraz edilmediği ve bu nedenle 5941 sayılı Kanun'un 5. maddesinde  düzenlenen "çekle ilgili olarak karşılıksızdır işlemi yapılmasına  sebebiyet verme" suçunun yasal unsurunun oluşmadığı anlaşılmaktadır.   
   Hükümlünün 07.03.2011 tarihli dilekçesinin, sonradan yürürlüğe giren  5941 sayılı Çek Kanunu gereğince uyarlama talebi niteliğinde olduğu ve  buna rağmen Tarsus 4. Asliye Ceza Mahkemesi'nce taahhütname verilmediği  gerekçesiyle "infazın durdurulması talebinin reddine" karar verildiği  gözetilmeden, Tarsus Ağır Ceza Mahkemesi'nce hükümlü tarafından yapılan  "itirazın kabulü" yerine "itirazın reddine" karar verilmesi yasaya  aykırı olup, kanun yararına bozma talebinde ileri sürülen düşünce  yerinde görüldüğünden; Tarsus Ağır Ceza Mahkemesi'nin 28.03.2011 tarihli  ve 2011/961 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK’nın 309.  maddesinin 3. fıkrası gereğince BOZULMASINA, aynı Kanun’un 309.  maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemlerin yapılması  için, dosyanın adı geçen Mahkemeye iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet  Başsavcılığı’na gönderilmesine, Tarsus 4. Asliye Ceza Mahkemesi'nin  25.11.2009 tarihli 2009/19 esas ve 2009/546 karar sayılı hükmünün  İNFAZININ DURDURULMASINA, hükümlü bu suç nedeniyle cezaevine alınmış ise  SALIVERİLMESİNE, başka suçtan hükümlü veya tutuklu bulunmadığı takdirde  serbest bırakılmasının sağlanması için Yargıtay Cumhuriyet  Başsavcılığı'na yazı yazılmasına, 08.07.2011 tarihinde oybirliğiyle  karar verildi.   
 
 T.C.    ANTALYA    1.    ASLİYE    CEZA    MAHKEMESİ    Dosya-Karar No:    2006/739    -    2006/1061 
  
    T   .C.    
      ANTALYA    
      1.    ASLİYE    CEZA    MAHKEMESİ       
    EK KARAR    
    DOSYA NO    :       2006/739       
    KARAR NO    :       2006/1061       
  
   HAKİM    :       HAKAN       SOYBİR           32496       
    KATİP    :       SEYHAN       BULUT           111981      
 
   SANIK    :       AB     
   VEKİLİ    :    AV. UFUK       KARA      
 
   SUÇ    :       Karşılıksız       çek       keşide       etme      
   SUÇ TARİHİ    :       19/04/2006      
   ASIL KARAR TARİHİ    :       22/11/2006    
    EK KARAR TARİHİ    :       12/01/2012       
  
   sanık Ab müdafii AV.Ufuk Kara nın 09/01/2012 havale  tarihli dilekçesi ile 5941 sayılı kanun 5.maddesi ve 5237 sayılı TCK nun  7. Maddesinin . 1. Fıkrası gereğince ve 5275 sayılı kanun 98. Maddesi  uyarınca yeniden değerlendirme yapılarak  sanık hakkında 5941 sayılı  kanunun hükümlerinin uygulanması ve müvekkil hakkında beraat kararı  verilmesini talep etmiş olmakla;   
   Dosya incelendi.    
   GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:      
   Sanık AB hakkında Karşılıksız çek keşide etmek suçundan  mahkememizin 22/11/2006 Tarih e 2006/739 esas, 2006/1061 sayılı kararı  ile sanık hakkında ....TL adli para cezası ile bir yıl süre ile çek  hesabı açtırmasının yasaklanmasına karar verilmiş  olup verilen  mahkumiyet kararı 09/03/2007 tarihinde kesinleştiği, sanık müdafiince  08/03/2010 tarihli taahhüt dilekçesi ile mahkememizin 29/03/2010 tarihli  ek kararı ile verilen mahkumiyet kararının taahhüt nedeni ile 2 yıl  süre ile durdurulmasına karar verildiği, Katılan vekilince 21/04/2011  tarihli dilekçe ile sanık tarafından taahhüt nedeni ile 1/3 oranında  olan taahhüt ün yerine getirilmediğinden bahisle dilekçe sunulduğu ve  verilen dilekçe nedeni ile 04/10/2011 tarihli yazımız ile infazın  devamına karar verildiği, infaz aşamasında iken sanık müdafiince  09/01/2012 havaleli dilekçe ile sanık hakkında 5941 sayılı kanun 5.  Maddesi ve 5237 sayılı TCK nun 7. Maddesinin 1. Fıkrası ve 5275 sayılı  kanun 98. Maddesi uyarınca yeniden değerlendirme ile sanık hakkında  beraat kararı verilmesi talebinde bulunduğu dosyanın incelenmesinde    
   Sanık hakkında katılana vermiş olduğu 01/05/2006 tarihli 26.573 TL  bedelli .....bankasına ait ...... seri nolu çekin ibraz tarihinin  19/04/2006 tarihli olduğu ve 5941 sayılı yasanın geçici 1.maddesinin 5.  Fıkrasında düzenlenen "31/12/2011 tarihinekadar üzerinde yazılı  düzenleme tarihinden önce çekin ödenmek için muhattap  bankaya ibrazı  geçersizdir hükmü gereğince sanık müdafiinin talebi yerinde  görüldüğünden sanık hakkındaki mahkumiyet kararının İNFAZININ  DURDURULMASINA    
   İnfaz evraklarının bila infaz iadesi hususunda C. Başsavcılığına müzekkere yazılmasına    
   Dosyanın Kanun yararına bozmaya gidileceğinden C.Başsavcılığına gönderilmesine    
   Karardan  birer suret taraflara tebliğine   
   Dair ;tarafların yokluğunda ; hazır bulunan yönünden, Tefhimden  itibaren, Hazır buyunmayan yönünden, Tebliğden itibaren 7 gün içerisinde   mahkememize verilecek bir dilekçe veya tutanağa geçirilmek üzere Zabıt  katibine beyanda  bulunmak suretiyle Antalya Nöbetçi Ağır ceza   Mahkemesine itiraz yoluna başvurabileceği aksi takdirde hükmün  kesinleşeceği hususu ihtar olunarak incelenen dosya üzerinden karar  verildi.       12/01/2012      
 
 
      Katip 111981    
  
   
 
 
 
   Hakim 32496    
  
     
 
 
   *   Bu Belge 5070 sayılı yasa hükümlerine uygun olarak Elektronik imza ile imzalanmıştır*     
		
	
	
    
  
		
		
		
				
		
	
	 |