Mesajı Okuyun
Old 18-01-2012, 16:13   #2
sebepsiz zenginleşme

 
Varsayılan

Olayda Husumet(Sıfat)ve Temsilde Yanılma kavramlarının tartışılması gerekir kanısındayım.SIFAT ,dava hakkı ile taraflar arasındaki ilişkidir.Bir hak üzerinde kim tasarruf yetkisine sahipse o kişiye karşı dava açılması ya da o kişinin dava açması gerekir.Taraflardan birinin sıfatı yoksa dava esastan red edilir(Usulden değil)Taraf sıfatı olmayan kişinin dava açması ve bu yanlışlığın saptanması durumunda taraf değişikliği yapılamaz davanın tekrar sıfat yönünden doğru kişi tarafından açılması gerekir.Aynı sonuç davalı taraf için de geçerlidir.Taraf sıfatının yokluğu bir itirazdır.Zira sıfat Yokluğu ,dava konusu hakkın doğumuna engel bir nedendir..Bir kişinin belli bir davada davalı sıfatını haiz olup olmadığı şeklinde nitelendirile sıfatın(Husumetin) ileri sürülme zamanı yasa ile kabul edilen bir ilk İtiraz olmadığı gibi davalı tarafından ileri sürülmesi gerekli bir defi de değildir.Davanın her aşamasında ileri sürülmesi mümkün veya mahkemece öğrenildiği taktirde resen dikkate alınması gerekli bir durumdur.HASIMDA YANILMA:Husumetin gerçek hasıma değil ,aslında dava konusuyla ilgisi olmayan bir kimseye karşı yönelmesidir bence sizin kararınızda bu gerçekleşmiştir.Hasımda yanılmanın hukuksal sonucu davanın husumet yokluğu nedeniyle reddidir.Husumet mahkemece resen gözetilmelidr.Örneğin Karayolları Trafik Yasasının 95/2 ve poliçe genel şartları 4/2 Maddeleri uyarınca ödenen tazminatın sigorta sözleşmesinin tarafı olan sigorta ettirenden alınması mümkündür.Bu nedenle sigorta sözleşmesinin tarafı olmayan sürücü hakkındaki davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekir.(11.HD.21/10/2003e:2003/5356)TEMSİLDE YANILMA:Açılan bir davada tarafların temsilcisinin yanlış gösterilmesidir.Örneğin açılan bir davada tüzel kişiliği bulunmayan okul aile birliğini temsilen birlik başkanı ile başkan yardımcısı davalı olarak gösterilirse davacı Temsilde yanılmış olur zira okul aile birliğinin tüzel kişiliği bulunmadığı için yasal temsilcisi mebdir.Temsilde yanılmanın sonucu mahkemece bir ara karar ile durum belirtilip davacı tarafa somut olaya göre davalının gerçek temsilcisini temsilci olarak göstermek üzere dava dilekçesini düzeltmesi ve tebliğ ettirmesi için süre verilmesi usuli hata düzeltildikten sonra davaya devam edilmesi gerekir.(13.H.D 06/02/2008 2007/11142E 2008/1440Karar
ÇOK UZUN OLDU ama genede temyiz etmenizde fayda var neticenin olumlu olacağını pek sanmasam da