Öncelikle yanıtınız için teşekkür ederim. Anladığım kadarıyla açılacak menfi tespit davasında müvekkillerin borçlu olmadığının ispatı zor görünüyor. Zira müvekkiller, tacirler ve süresiz Genel Kredi Sözleşmesine kefil olmuşlar ( banka vekilleri havuz hesap var diyor)Şirket ortaklığından ayrılmaları ticaret sicili gazetesinde görünse de bankaya ihbar etmemişler.Dolayısıyla haksız da olsa borçtan yükümlüler gibi görünüyor. Senedin teminat için alındığını da ispatlamak zor diyorsunuz. Sonuçta birde icra inkar tazminatı da söz konusu olabilir. Peki şimdi ne yapabilirim? Hiç çıkış yok mudur, borca itiraz etsek icra mahkemesi dar yetkili, itirazı reddetme ihtimali yüksek ve yine icra inkar tazminatı söz konusu. ( yargıtay kararlarında takip durmamışsa tazmi. olmaz deniyor ama mahkemeye güvenemiyorum). Alacaklının takip hakkı olmadığını belirterek, şikayet yoluna gitsek "senet teminat içindir" desek, hacizli gayrımenkulün satışı durmuyor bildiğim kadarıyla. Bir de şikayette icra inkar tazm. var mı onu bilemiyorum. Görüştüğüm bir icra hakimi HMK 209 a dayanarak şikayet edin belki tutar dedi. "Vadenin ve tutarın müvekkilerin eli ürünü olmadığı belirtin" dedi ama o da düşük bir ihtimal. Ne yapacağıma karar veremiyorum. Siz olsanız ne yaparsınız?
Yanıtınız için şimdiden teşekkür ederim.