29-12-2011, 17:39
|
#6
|
|
Kötü niyetin varlığı ya da yokluğu yapılan işlemin hukuki sonuçlarına göre değerlendirilecektir. Bu durumda gerçekten niyet kötü olmasa dahi dayanaksız olarak yapılan itiraz sonucunda takibin gecikmesi ve sizin itirazınıza dayanak herhangi bir delil sunamıyor oluşunuz kötüniyetin tespiti için yeterlidir diye düşünüyorum.
Ancak aklıma gelen yalnız kesinliği olmayan bir tavsiye geldi aklıma; müvekkiliniz eğer kira kontratının başladığı günden bu yana kira ödemelerini sürekli olarak elden yaptıysa ve alacaklı taraf bu süre içinde kira borcunun ödenmediğine dair bir ihtarname çekmediyse bunu belki davanızda kullanabilirsiniz.
Bununla birlikte alacaklı tarafın kiraya verdiği başka taşınmazlar varsa bunların kira ödemeleri de eğer elden yapılıyorsa belki lehinize bir durum ortaya çıkar. Ancak hakim buna itibar eder mi bir fikrim yok açıkçası.
|