26-12-2011, 14:56
|
#2
|
|
Ekli karar da her ne kadar Çocuk dava açmış ise de anne de Nüfus kaydının iptalini dava edebilir.
T.C.
YARGITAY
18. HUKUK DAİRESİ
E. 2010/6388
K. 2010/9799
T. 29.6.2010
• NÜFUS KAYDININ DÜZELTİLMESİ TALEBİ ( Yalnızca Tanık Beyanı İle Yetinilmeyip DNA Testi de Yapılarak Doğru Sicilin Oluşturulması Gerektiği )
• DOĞRU SİCİL OLUŞTURMA ZORUNLULUĞU ( Nüfus Kayıtlarındaki Düzeltme İstemlerinde Yalnızca Tanık Beyanı İle Yetinilmeyip DNA Testi de Yapılarak Değerlendirme Yapılacağı )
• TANIK BEYANI ( Nüfus Kayıtlarındaki Düzeltme İstemlerinde Yetinilemeyeceği - DNA Testinin de Yapılarak Doğru Sicilin Oluşturulması Gerektiği )
• DNA TESTİ ( Nüfus Kayıtlarındaki Düzeltme İstemlerinde Yalnızca Tanık Beyanı İle Yetinilmeyip Yaptırılması Gerektiği )
5490/m. 36
ÖZET : Nüfus kayıtlarındaki düzeltme istemine ilişkin davalarda, hiçbir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunludur. Sadece tarafların ve tanıkların beyanları ile yetinilmeyip bu iddia ile ilgili olarak DNA testi yaptırılıp alınacak rapor da gözetilerek karar verilmesi gerekir.
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde, annesinin, Mamo kızı 1908 doğumlu Elif olduğunu ileri sürerek nüfus kaydının düzeltilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı Murat tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının annesinin, Mamo ve Besey kızı 1908 doğumlu Elif S. olduğunun ileri sürülerek nüfus kaydında annesi olarak kayıtlı olan Salman ve Gülistan kızı 1926 doğumlu Elif Y.'ın kaydının iptali ile annesi olarak Elif S.'ın kaydının yapılmasına karar verilmesini istemiş, mahkemece tarafların ve dinlenen tanıkların beyanları doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
Nüfus kayıtlarındaki düzeltme istemine ilişkin davalarda, mahkemelerin hiçbir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunduğu gözetilerek, somut olayda mahkemece salt tarafların ve tanıkların beyanları ile yetinilmeyip bu iddia ile ilgili olarak DNA testi yaptırılıp alınacak rapor da gözetilerek karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 29.06.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.
|