| 
         | 
         | 
        
         | 
       
      
        | 
         | 
        
        İyi günler, 
Müvekkilime ait iki taşınmaz için tapuda isim tashihi davası açtık;ancak taşınmazları 50 yıldır bilfiil müvekkilim işliyor olmasına rağmen tapudan gelen belgelerden taşınmazın biri için müvekkilimin doğum tarihi tutmadı.Nüfustan gelen kayıtlara göre o köyde ve başka yerde müvekkilimle aynı isimde başka bir şahıs da yok.Büyük ihtimalle mahkeme doğum tarihi tutmayan taşınmaz açısından davamızı reddedecek.Bu durumda ne yapabilirim?Aklıma tapudaki yanlış doğum kaydının düzeltilmesi için ayrı bir dava açmak geliyor ama tapudaki isim müvekkilimin ismi ile tutmadığı için bu konuda da mahkemenin kabul kararı vermeyeceğini düşünüyorum.Yoksa dava konusunu ıslah mı etsem?Bu konuda bana yardımcı olursanız çok sevinirim.Duruşması salı günü çok az bir vaktim var.Yardımcı olan meslektaşlarıma şimdiden çok teşekkür ederim.Saygılarımla.
         | 
        
         | 
       
      
        
          | 
        
         | 
        
          | 
       
     
     | 
  
T.C. YARGITAY
14.Hukuk Dairesi
Esas:  2009/1772
Karar: 2009/2538
Karar Tarihi: 02.03.2009
TAPU KAYDININ DÜZELTİLMESİ İSTEMİ - DOĞUM TARİHİNİN TAPU KÜTÜĞÜNE  İŞLENMESİ GEREKEN BİLGİLERDEN OLMADIĞI - DOĞUM TARİHİNE İLİŞKİN HATANIN  İDARİ YOLDAN DÜZELTİLMESİNİN İSTENECEĞİ - DOĞUM TARİHİNİN YAZILMASI  İSTEMİNİN REDDİ GEREĞİ
ÖZET: Dava, tapu kaydına yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi  isteğine ilişkindir. Doğum tarihi tapu kütüğüne işlenmesi gereken  bilgilerden olmayıp kütükte doğum tarihinin yazılacağı bir hanede mevcut  değildir. Dayanak belgelerde doğum tarihine ilişkin bir hata varsa  bunun düzeltilmesi idari yoldan istenmelidir. Bu nedenle tapuda her iki  doğum tarihinin yazılmasına ilişkin talebin reddine karar verilmesi  gerekir.
(4721 S. K. m. 702, 1027) (1086 S. K. m. 13)
Dava ve Karar: Davacı tarafından, davalı aleyhine 18.09.2008 gününde  verilen dilekçe ile tapuda isim düzeltilmesi istenmesi üzerine yapılan  duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 26.11.2008 günlü hükmün  Yargıtay'ca incelenmesi davalı idare vekili tarafından istenilmekle  süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar  verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kâğıtlar incelenerek  gereği düşünüldü:
Karar: Davacı 404 ve 559 parsel tapularında murisi Eyüp'ün yanlış  yazılan adının, baba adının ve doğum tarihinin düzeltilmesini  istemiştir.
Davalı idare, davaya cevap vermemiştir.
Mahkeme, davanın kabulüne karar vermiş, hükmü davalı idare vekili temyiz etmiştir.
Dava, tapu kaydına yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkindir.
Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet  hakkı sahibinin isim, soy isim, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda  eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını  oluşturur. Bu tür davalarda kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz  malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden  olunmaması gerekir.
Bu davalar, taşınmazın aynına ilişkin bulunduğundan HUMK'nun 13. maddesi uyarınca taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde açılır.
Tapuda kayıt düzeltilmesi davasını, tapu maliki ile mirasçıları  açabilir. Bunun yanı sıra 01.01.2002 tarihinde yürürlüğe giren Türk  Medeni Kanunu'nun 702. maddesinin son fıkrası gereğince ortaklardan her  birinin topluluğa giren hakların korunmasını sağlayabileceği ve bu  korumadan bütün ortakların yararlanabileceği öngörüldüğünden elbirliği  mülkiyetinde, ortaklardan herhangi biri de tek başına tapuda  mirasbırakanla ilgili olarak düzeltme isteyebilir. Ayrıca bu davaların,  bir başka dava nedeniyle verilen yetkiye dayanılarak açılması da  mümkündür. Böyle bir yetki verildiğinde yetkiye dayanarak dava açan  kişinin aktif dava ehliyeti vardır.
 
Tapu Sicil Müdürlüğüne husumet yöneltilerek açılması gereken kayıt  düzeltme davalarında, mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılmalı, kayıt  maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer  vermeyecek şekilde saptanmalıdır. Bu saptama yapılırken de aşağıda  açıklanan yöntem izlenmelidir.
1- Düzeltilecek tapu kaydı tüm dayanakları ile birlikte getirtilmelidir.
2- Nüfus müdürlüğünden, kayıtta geçen kişi ile aynı kimlik bilgilerine  sahip bir başka kişinin kaydının bulunup bulunmadığı sorulmalı, kaydı  düzeltilecek kişinin nüfus kaydı, tapu ve dayanakları ile bağlantı  oluşturacak şekilde incelenmeli, gerekirse kök kayıtlar da istenmelidir.
3- Cumhuriyet Savcılığı aracılığıyla, taşınmazın bulunduğu mahalde kayıt  maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi bulunup bulunmadığı  araştırılmalıdır.
4- İstem konusunda tanık dinlenmelidir.
5- Tüm bu araştırmalar sonucu hala kesin bir kanaat oluşmamış ise,  tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri de taşınmaz başında dinlenerek  keşif yapılmalıdır.
Açıklanan bu hususlar çerçevesinde yapılacak inceleme ve araştırma  sonucu, tapu ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık  sağlandığında davanın kabulü yoluna gidilmelidir.
Davanın niteliği gereğince, yargılama harcı ve vekalet ücreti maktu olarak belirlenmelidir.
Tapu Sicil Müdürlüğü de yasal hasım olduğundan yargılama giderlerinden sorumlu tutulmamalıdır.
Bu ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında;
I- Davacının murisi Ömer oğlu Eyüp'ün adı ve baba adı 404 parsel sayılı  taşınmazın tapu kaydında doğru olarak yazılmıştır. Bu durumda 404 sayılı  parsele yönelik davanın reddine karar vermek gerekirken kabulü yönünde  hüküm kurulması doğru değildir.
II- 
Doğum tarihi tapu kütüğüne işlenmesi gereken bilgilerden  olmayıp kütükte doğum tarihinin yazılacağı bir hanede mevcut değildir.  Dayanak belgelerde doğum tarihine ilişkin bir hata varsa bunun  düzeltilmesi idari yoldan istenmelidir. Bu nedenle tapuda her iki doğum  tarihinin yazılmasına ilişkin talebin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı biçimde karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu iki nedenle bozulması gerekmiştir.
Sonuç: Temyiz itirazlarının yukarıda I. ve II. bentlerde yazılan  nedenlerle kabulü ile hükmün bozulmasına, 02.03.2009 tarihinde oybirliği  ile karar verildi.