Sayın çalıkuşu_kamuran
Eğer dilbilgisinden ayrılıp da bilim dışı yollardan yürüyeceksek, ben sizinkinden farklı yoldayım. Ama bunun hiç bir önemi yok: Nasılsa bir yere varmayacağız.
Öylesine dolaşıyoruz.
Bence cümlenin öğelerini cümleyi söyleyenin ne söylediği belirler.
Örneğin: Her gün işe yaya olarak gelip gidenlerin sadece YARIN eve ARABA ile gideceğini söylemek istersek kuracağımız cümle şudur:
Yarın eve araba ile gidilecek.
Bence bu cümlede sadece ZAMAN ve YÜKLEM bulunmaktadır. Bu cümlede söylenmek istenen KİM sorusunun yanıtı değil, NE ZAMAN ve NASIL sorularının yanıtlarıdır.
Örneği daha da süslersek:
Eve hergün yaya olarak gidip gelenlerden biri diğerine sorar:
- Eve ne zaman arabayla gidilecek?
- Yarın.
İşte bu yanıt cümlesinde sizin özne-yüklem ayırımını yapmak çok zor.
Ayrıca, bu özne-yüklem ayırımından gündelik yaşamda ne yarar beklediğinizi de sezemedim. Bir cümlenin öznesi olgun bir ağaç da olabilir, hödük bir kütük de olabilir, şaşkın bir filiz de olabilir. Çevremizde kimin ne yaptığından daha çok, ne olup bittiğine önem vermek gerekmez mi ? Eğer önem konusuna göre cümleyi analiz edersek, FİİL-yüklem olarak bir ayrım yapmak daha yararlı olmaz mı ?
Ben soyut olarak düşünemediğimden yine bir örnek vereceğim : Tarihteki olaylardan ders alırız. Kış aylarında Rusya'ya sefer düzenleyen ve soğuğa yenilip hüsranla geri dönen hakkında bir cümlenin öznesi Napolyon da olsa olur, Hitler de olsa olur. Böyle bir cümlenin bilgisi öznede değil, fiilde gizlidir: ''Kışın Rusya'ya sefer düzenlenirse hüsranla dönülür'' Bu cümlede özneyi ayırmaya hiç gerek yok kanısındayım.
***
Misafirler yemek masasında beni beklerken bütün bunları yazmakla ne yapıyorum bilmiyorum. Bu yaptığıma felsefe denmez ama galiba felsefenin karşı konulamaz çekiciliği beni de sardı.
Saygılarımla