Demiştim ya burası Trabzon diye.Başlayalım yeni dialoglara
Ofiste oturuyorum.Telefon çaldı:
A:Efendim
B:Av.Hanım?
A:Benim buyrun
B:Ben B,Kaçak B
A:!!!
Borçluya aylardır ulaşamıyordur.Kendisi de durumun farkında zahir
----------------------------------------------------------
Ofisteyim kapı çaldı içeri 40 lı yaşlar da üstü başı perişan bir adam girdi.
A:Buyrun,Hoşgeldiniz.
B:Napaysıınn(Bizim buralar da nasılsın yerine kullanırlar
)
A:Efendim!!
B:Napaysın,napaysın.
Afallamış olan ben
A:Teşekkür ederim iyiyim
B:Eeee Nevar ne yok.
(Adamı tanımıyorum ve ısrarla kendisini tanıtmıyor.Ama amcamın oğlu muhabbetine girdi.)
A:Beyefendi kendisnizi tanıtır mısınız?
B:Ben B daaaaaaaaaaa
A:Bey efendi B kim,sizin soyadınız yok mu,kusura bakmayın tanıyamadım.
B:E aşkolsun Av.Bey(evet bana bey dedi)Ben B daaaa gaç kere koniştuk tilefonlaaa
))
----------------------------------------------------------
Ağır ceza mahkemesinde stajerken hayatımda karşılaşabileceğim en ilginç davaya şahit oldum.
Alt kattan jandarma yukarı çıktı ve reis in kulağına birşey fısıldadı.Reis bey de alın dedi.O esnada mahkumların çıkarıldığı kapıların ardından ilahi sesleri gelmeye başladı.O dönemde 36 stajer arkadaşız ve herkes birbirine bakarak kıkırdadı.İçeri ilahiler eşliğinde genç sakallı bir erkek sanık girdi.Etrafında olaganüstü önlemler var.Sanığı jandarma barikatından göremiyoruz o denli yani.Bi an sanık Reis beye dönüp "Sen Kadı mısın" diye sordu.Reis bey den ses yok.2,3 derken sinirlenen Reis "Görürsün az sonra kim olduğumu" dedi.Duruşma başladı.Ama ilahiler dualar kesilmiyor.Sanık 2 cümle kurup arkasında 3 Fatiha okuyor
)Olayı anlatmaya başladı.Kendisi peygambermiş.Allah ona titreme yoluyla vahiy gönderiyormuş.İlk öldürdüğü kişi Şaron muş.
))(Gariban bir köylüyü öldürdü)Daha sonra adamın arabasını almış ama gaza basmıyormuş,peygambermiş ya araba kendiliğinden diğer maktül B nin yanına kadar götürmüş onu.Onu neden öldürdün diye sordu hakim.Soru aynen şu şekilde " E tamam diyelim ilki Şarondu diğerini ni ye oldürdün?!!!" Ona da vahiy geldi dedi
)Üstelik adamı kendi belindeki silahını alarak öldürmüş.Öldürdükten sonra çırılçıplak soyunmuş.Böylece görünmez olacakmış.Fakat az ilerde jandarmalarca yakalanmış.Reis yine bombayı patlatıp " E hani sen peygamberdin bak görünmez bile olamadın demez mi"Artık bizi tutabilene aşkolsun.Kahkalara patlıyor duruşma salonunda.Reis kaş göz bizi güç bela susturdu.
"Peki " dedi resi bey "sonra napacaktın.Peygamber arkadaş da "uçarak Afganiztana gideceğini(Adamın kanatları da varmış sonra öğrendik
)orada ordusunu kurarak Irak a savaşmaya gideceğini söyledi.o esnada bir an bize dönüp "bunlar da kim" diye sordu.Muzip arkadaşlarımızdan biri yüksek sesle "Yandık şimdi buna vahiy gelirse hepimizi kılaçtan geçirir" demez mi.
))Artık katıldık izin isteyen dışları çıktı.Yoksa Reis bey hepimizi toptan atacaktı.TAbi kendisi bu ifadeden sonra en yakın Ruh ve Sinir HAstalıkları Hastanesine sevk edildi.
Sonra düşündüm de ben ce o adam deli değil,fena halde akıllı.Yoksa hapisten başka çaresi yoktu.Halen Hastanede yatıyormuş
----------------------------------------------------------
Mahkeme tarafından çıkarılan tebligat postacı tarafından adrese götürülmüş ancak şahsın ölmüş olduğu tespit edilince Durum memur tarafından köyde araştırıulıp tebligatv şahsın ölmüş olduğu gerekcesiyle merciie iade edilmiştir.Ancak bu sırada Nüfustan şahsın kayıtları gelmiş ve orada sağ gözüktüğü içn mahkeme tekrar tebligat çıkarılmasına karar vermiştir.Aynı kişiye tebligat çıkarıldığını gören postacı kendisine güven duyulmamasını kendisine yedirememiş köye gidip yanına muhtarı alarak şahsın gömülü olduğu mezara gitmiş.tebligatın bir parçasına muhattabın adını soyadını doğum ve ölüm tarihlerini ve "El-Fatiha" yazmış,tebligatın diğer parçasını da mezar taşına yapıştırmış,kendince tamamlanmış tebligatı mahkemeye göndermiştir.
)))