Değerli meslektaşlarım,
6111 sayılı Kanun ile bir çok kamu borcu yapılandırma kapsamına girmiş ve vatandaşların borçlarını taksitler halinde ödemelerinin yolu açılmıştır.

Bununla birlikte 6111 sayılı kanunda icra takibi başlatılmış olan borçların yapılandırılması durumunda icra takiplerinin ne olacağına dair yapılan düzenleme kanımca eksik olup ileride bir çok tereddüt ve soruna yol açabilecek mahiyettedir.

İlgili kanunda yapılandırma yapılan borçlarda "bunlar için açılan davalar sonlandırılır ve icra takipleri durdurulur" ibaresi yer almaktadır.

Şimdi bir düşünelim;
Borç için (örneğin il özel idaresinin kiralama işleminden kaynaklanan bir borç) için 6111 sayılı Kanundan önce icra takibi başlatıldı ve borçlunun gayrimenkulü haczedildi. (Haciz tarihi:02/04/2010) Bu esnada 13/02/2011 tarihinde 6111 sayılı kanun çıktı ve borç yapılandırılarak 18 takside bölündü. Taksitler 2014 yılında tamamlanacak.

Önemli nokta şu: Kanun yapılandırılan borçlarda icra takipleri durdurulur demektedir. Ancak icra takiplerinin durmasının satış isteme sürelerini kesip kesmeyeceği noktasında bir açıklama getirmemektedir. Zira örneğimize dönersek 02/04/2012 tarihine kadar satış istenmezse İİKm.106-110 gereği hacizler düşecektir. Ancak icra takipleri durdurulduğu için satış isteme noktasında da sıkıntı olacaktır.

Burada bize ışık tutacak düzenleme İİK m.111 dir. İİK m.111 de taksit durumunda icra takibinin durdurulacağı belirtilmekte, hemen ikinci fıkrada taksit süresince satış isteme sürelerinin işlemeyeceğiAÇIKÇA ifade edilmektedir. Hatta ikinci fıkranın gerekçesinde alacaklıların taksit süresi içerisinde hacizlerinin düşmemesi için bu düzenlemenin getirildiği açıkça ifade edilmiştir.

Değerli meslektaşlarım,
Yapılandırma yapmış herkesi ilgilendirecek bu konuda düşüncelerinizi bekliyorum...

İcra takipleri durdurulur ibaresi satış isteme sürelerinin kesilmesi için tek başına yeterli midir?