23-11-2011, 09:20
|
#1
|
|
HMK Madde 49-Anayasaya aykırılık iddiası
Değerli meslektaşlarım.Yargıtay 2.Hukuk Dairesi'nde ilk derece mahkemesi sıfatıyla Hazine aleyhine açmış olduğumuz,hakimlerin hukuki sorumuluğuna dayalı manevi tazminat davasında, -uygulanması ihtimali bulunan- HMK md.49 hükmünün T.C.Anayasası'nın 2.ve 36.maddelerine aykırılığını ileri sürdük.İtiraz konusu madde aynen şöyledir; HMK.md.49 (1) "Dava esastan reddedilirse davacı,beşyüz Türk Lirasından beşbin Türk Lirasına kadar disiplin para cezasına mahkum edilir." Bilindiği gibi, mülga 1086 Sayılı Yasada da hakimlerin hukuki sorumluluğu düzenlenmiş ve orada da red halinde para cezası verileceği belirlenmiş idi. Fakat artık dava hakimin şahsına değil Maliye Hazinesine yöneltilmektedir.Eski uygulamada, hakimlerin yersiz davalara muhatap olarak görevini yapamaz hale geleceği,hakimlik teminatı ve bağımsızlığı ilkelerinin örseleneceği düşünülmüş ve reddedilen dava için para cezası öngörülmüş idi.Dava Maliye Hazinesine yöneltildiği için bu endişeye yer olmadığı kanısındayız. Kaldı ki,hakimlerin hukuki sorumluluğuna dayalı dava, Hazinenin muhatap olduğu ne ilk dava çeşididir ne de son. Her gün belki de farklı hukuki nedenlere dayalı binlerce dava açılmaktadır Hazineye karşı.Ve hiç bir dava çeşidinde böyle bir para cezası öngörülmemektedir.Asgari ücretin 600 TL civarında olduğu bir ülkede yargı kararlarıyla hakkının zedelendiğini düşünen insanımızın hakimlerin hukuki sorumluluğu davası açmayı düşünürken para cezasına muhatap olacağını düşünerek vazgeçmesi yüksek olasılıktır.Böylece hak arama hürriyeti kısıtlanmış olacaktır.İtiraz konusu hükmün Anayasanın eşitlik ilkesini ve hak arama hürriyetini düzenleyen maddeleriyle AİHS'nin adil yargılanma hakkını ve etkin başvuru hakkını düzenleyen maddelerine aykırı olduğunu ileri sürdük.Anayasaya aykırılık iddiası hakkında sizlerin de değerli görüşlerini almak isterim. Teşekkür ederim.
|