 |
Alıntı: |
 |
|
|
 |
Yazan Av. Seda Üstün |
 |
|
|
|
|
|
|
BELİRSİZ ALACAK DAVASI - Prof. Dr. HAKAN PEKCANITEZ
Syf 82: (MANEVİ TAZMİNATIN BELİRSİZ ALACAK DAVASINDA TALEP EDİLMESİ)
"Manevi tazminat talepleri açısından hukukumuzda kısmi dava açılabilmesi kabul edilmemektedir. Manevi tazminat talep eden davacının manevi tazminat talebinin geri kalan kısmını saklı tutarak kısmi dava açması mümkün değildir. Bu durumda davacının yapacağı yegane yol, yargılama giderlerine mahkum olma riskini göze alıp talepte bulunmaktır."
|
|
 |
|
 |
|
Teoride öğrendiğimiz manevi zararın hukuki mahiyetinin ne olduğuna ilişkin esaslara uygun olan da budur...
Bu açıdan, daha önce belirttiğim gibi, inanılan, tarafların konumuna ve olayın ağırlığına uygun; gösteri amaçlı olmayan bir miktarda tazminat talep olunmalıdır.
Tabii, bu bağlamda, manevi tazminat davalarına ilişkin olarak şu hükmün kaçınılmaz olarak gözetilmesi gerekir:

|
|
|
|
Manevi tazminat davalarında ücret
MADDE 10 – (1) Manevi tazminat davalarında avukatlık ücreti, hüküm altına alınan miktar üzerinden Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir.
(2) Davanın kısmen reddi durumunda, karşı taraf vekili yararına Tarifenin üçüncü kısmına göre hükmedilecek ücret, davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemez.
(3) Bu davaların tamamının reddi durumunda avukatlık ücreti, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre hükmolunur.
(4) Manevi tazminat davasının, maddi tazminat veya parayla değerlendirilmesi mümkün diğer taleplerle birlikte açılması durumunda; manevi tazminat açısından vekalet ücreti ayrı bir kalem olarak hükmedilir.
|
|
 |
|
 |
|
Saygılarımla.