Mesajı Okuyun
Old 22-11-2011, 12:05   #2
Av. Asena

 
Varsayılan

Merhaba;

Yargıtay 4. HD 2010/1489 E. , 2010/2664 K ve 11.03.2010 tarihli kararı

ÖZET: Somut olayda davacının ödediği faiz ve giderlerin tümü, davalının görev yaptığı süreye oranlanarak davalının sorumlu olacağı tutar hesaplanmıştır. Ancak, önceki bozma kararında davalının yasal faiz oranı üzerinden sorumlu olduğu belirtildiği ve bozmaya uyulduğu halde hangi faiz oranın esas alındığı konusunda bir açıklık getirilmemiştir. Şu durumda, kıdem tazminatlarının gerçekleştiği 14.01.1999 gününden davalının görev süresinin sona erdiği 18.04.1999 gününe kadar işlemiş yasal faizin saptanması amacıyla yeniden bilirkişi raporu alınmalı, bu dönemdeki işlemiş yasal faiz ile ödenen icra giderleri toplamından davalının sorumlu tutulması gerekir.

(1475 S. K. m. 1)

Dava: Davacı Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekili Avukat Emel Atay tarafından, davalı Halil K. aleyhine 29.07.1999 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 09.10.2009 günlü kararın Yargıtay'ca duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili, duruşmasız olarak incelenmesi de davacı vekilleri taraflarından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne ve tebligat gideri verilmediğinden duruşma isteminin reddine karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü:

Karar: 1- Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.

2- Davalının diğer temyiz itirazına gelince; dava, eski belediye başkanı davalının, görev yaptığı dönemde 1475 Sayılı Yasa'ya bağlı olarak çalışırken emekliye ayrılan ve kıdem tazminatları öncelikle ödenmesi gereken işçilerin kıdem tazminatlarını ödememesi nedeniyle başlatılan icra takibi üzerine davacı idare tarafından ödenen faiz ve icra giderinin ödetilmesi istemine ilişkindir. Yerel mahkemece, bozma üzerine yapılan yargılama sonunda istemin bir bölümü kabul edilmiş; karar, taraflarca temyiz olunmuştur.

Taraflar arasındaki uyuşmazlık haksız eylemden kaynaklandığından davalı; 14.01.1999 günü gerçekleşen (tahakkuk eden) kıdem tazminatlarının, görev süresinin sona erdiği 18.04.1999 gününe kadar islemiş yasal faizleri ile bu güne kadar yapılmış icra giderlerinden sorumludur.

Yerel mahkemece benimsenen ek bilirkişi raporunda, davacının ödediği faiz ve giderlerin tümü, davalının görev yaptığı süreye oranlanarak davalının sorumlu olacağı tutar hesaplanmıştır. Ancak, önceki bozma kararında davalının yasal faiz oranı üzerinden sorumlu olduğu belirtildiği ve bozmaya uyulduğu halde hangi faiz oranın esas alındığı konusunda bir açıklık getirilmemiştir.

Şu durumda, kıdem tazminatlarının gerçekleştiği 14.01.1999 gününden davalının görev süresinin sona erdiği 18.04.1999 gününe kadar işlemiş yasal faizin saptanması amacıyla yeniden bilirkişi raporu alınmalı, bu dönemdeki işlemiş yasal faiz ile ödenen icra giderleri toplamından davalının sorumlu tutulması gerekir.

Yerel mahkemece açıklanan yönler gözetilmeyerek, eksik inceleme ile yazılı biçimde karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.

Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenle davalı yararına BOZULMASINA; davacının tüm, davalının öteki itirazlarının ilk bentteki nedenlerle reddine ve temyiz eden davalıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 11.03.2010 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)