21-11-2011, 23:12
|
#4
|
|
6100 sayılı Hukuk Muhakeme Kanunu'nun "Belirsiz alacak ve tespit davası" başlıklı m.107– (1) Davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkânsız olduğu hâllerde, alacaklı, hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktar ya da değeri belirtmek suretiyle belirsiz alacak davası açabilir.
(2) Karşı tarafın verdiği bilgi veya tahkikat sonucu alacağın miktarı veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda davacı, iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın davanın başında belirtmiş olduğu talebini artırabilir. şeklindedir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun "Kısmi dava" başlıklı 109. maddesi ise"(1)Talep konusunun niteliği itibarıyla bölünebilir olduğu durumlarda, sadece bir kısmı da dava yoluyla ileri sürülebilir.
(2) Talep konusunun miktarı, taraflar arasında tartışmasız veya açıkça belirli ise kısmi dava açılamaz." şeklindedir.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile belirsiz alacak davası mevzuata girmiştir. Böylece eski kanun uygulamasında kısmı dava şeklinde talep edilmesi mümkün olmayan manevi tazminat alacakları bakımından yeni bir usul meydana gelmiştir. Buna göre manevi tazminat alacağının davacı tarafından ne miktar isteneceği kesin olarak tespit edilemeyeceğinden, manevi tazminat talepleri belirsiz alacak davası ile talep edilebilecek bu yol ile hem ıslah hakkı saklı kalacak hem de zamanaşımı vs. benzeri açıdan sorun çıkmayacaktır.
Tavsiyem belirsiz alacak davası açmanız yönündedir.
Başarılar,
|