 |
Alıntı: |
 |
|
|
|
|
|
|
|
Üstadım,
Çağlayan Adliyesi girişinde avukatların "aranamayacaklarını" beyan etmelerinden ibaret karşı koymaları zaten yasal bir yol değil midir? |
|
 |
|
 |
|
1.Hayır!
2.Yasalara (Kurallara),yalnızca yasa oldukları için uyulur.Yasalar (kurallar) veya uygulanışı yanlış ise, yasal yola başvurulur.
3.Aksi halde, "karşı koyma" hakkının sonuçlarının nelere uzanabileceği tahmin edilebilir.
A.Seçenekler:
1.Talep-Tepki=Sonuç >>>Eylem
2.Talep-Tepki=Sonuç >>>Yasal girişim (Baromuza başvurulmuş!).
B.Hakkın kullanımının
1.Kuralsal engeli ( Aramanın yazılı bir dayanağı olup olmadığı?)
2.Eylemsel engeli (İşini yapmaya çalışan görevli- Görevliye verilen talimat-Talimatın kaynağı ve türü)
2.1.Eylem tanıkla, işlem belgeyle…
2.2.Eylem eylemle değil! Yasal yoldan bertaraf edilmelidir.
Sonuç (ya da Görüş):
1)“Savunma dokunulmazlığı” ilkesiyle de ilişkilendirdiğiniz bu fiili duruma karşı: “Karşı koyma hakkı – İhkakı hak” benzetmesiyle, hukuksal çözümün, Baromuz nezdinde yapılmış olduğunu bugün öğrendiğim girişimlerin sonucunun beklenmesi olduğu görüşündeyim. Haklı isek, haklılığımız gölgelenmemeli!
2)İşimiz sorun çözmek! Yasal yoldan
Saygılarımla