 |
Alıntı: |
 |
|
|
 |
Yazan Av.Magisnus1977 |
 |
|
|
|
|
|
|
Değerli Meslektaşlar;
Vakıflar idaresine karşı açılmış bir tespit davasında (müvekkilin vakıf evladı olduğunun tespiti) hasımsız bir veraset belgesi dosyaya sunuldu. Davalı idare bu belgeye ne cevap dilekçesinde itiraz etti ne ne sonra. Ancak hakim kendiliğinden "Bu veraset belgesi hasımlı olmalı bence" diye hasımlı veraset ilamını getirmem için süre verdi.
1) Vakıflara karşı açılan benzer davalarda (tespit davalarında, eda davası olanlarda değil) veraset belgeleri hasımlı olmak zorunda mıdır? Bu yönde bir içtihat var mıdır? Veya aksine içtihat var mıdır?
2) Karşı tarafın itiraz etmediği bir hususu hakim kendiliğinden dikkate alamaz ise bu ara karara itiraz mümkün müdür?
Görüşleriniz için şimdiden teşekkürler.
|
|
 |
|
 |
|
Aslında sizin açtığınız dava -sonuçlandığında hüküm kısmına bakarsanız- veraset davası niteliğindedir. Davanızın konusu müvekkilinizin o vakfı kuran kişinin nesebinden geldiğini ispat etmeye yöneliktir. Bu davalarda vakıf, vakfı kuran kişinin yerine geçmiş gibidir. Bu dava içerisinde vakıf nesepten gelmediğiniz itirazını öne sürebilir. Davanızı babalığın tespiti gibi düşünebilirsiniz.
Av.Işık tarafından gönderilmiş yargıtay kararındaki dava ise kardeşler arasındaki dava olarak düşünülebilir. Taraflar mirasçılık hakkından yararlanmak isteyen iki ayrı kişidir. Alınmış olan veraset ilamının hasımlı olmasının aranması; diğer tarafın bu yönde yapabileceği itirazların incelenmesi ve karara bağlanması amacı taşır.
Benim açtığım davada bu nitelikte bir veraset ilamı aranmamıştı ve karşı taraın da sizin davanız da olduğu gibi bu yönde itirazı yoktu. Arakarardan rücu talep etmelisiniz bu aşamada diye düşünüyorum.
Saygılarımla.