12-11-2011, 13:10
|
#2
|
|
borçlunun icra takibi kesinleştikten sonra hangi sebeple mahkemeye başvurduğu sorunuzun cevabı açısından önemli olabilir. Eğer zamanaşımı konusunda ise, eklediğim karara göre kefil icra takibinin durdurulmasından yararlanamaz. umarım işinize yarar.
T.C. YARGITAY
12.Hukuk Dairesi
Esas: 2005/18074
Karar: 2005/22075
Karar Tarihi: 14.11.2005
KAMBİYO SENETLERİNE MAHSUS HACİZ YOLUYLA İCRA TAKİBİ - KEFALETİN TAKİBİN DAYANDIĞI KAMBİYO SENEDİNDEN AYRI BİR TAAHHÜDÜ İÇERDİĞİ - İCRA KEFİLİ HAKKINDA ON YILLIK ZAMANAŞIMI SÜRESİNİN DİKKATE ALINMASI GEREKTİĞİ
ÖZET: İcra dairesindeki kefalet, takibin dayandığı kambiyo senedinden ayrı bir taahhüdü içerdiğinden olayda dayanak kambiyo senedi ile ilgili zamanaşımı kuralları uygulanmaz. İcra kefili hakkında 10 yıllık zamanaşımı süresinin dikkate alınması gerektiğinden icra kefilinin zamanaşımı iddialarının reddi gerekir.
(2004 S. K. m. 33/A, 38, 39, 71) (6762 S. K. m. 726) (YHGK. 04.11.1998 T. 1998/12-763 E. 1998/797 K.)
Dava: Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
Karar: Borçlular hakkında 9.8.1999 ve 12.8.1999 keşide tarihli iki adet çek dayanak yapılarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine geçilmiştir. Borçlular vekili tarafından, icra hakimliğine başvurularak takibin kesinleşmesinden sonraki devrede dosyanın işlemsiz bırakıldığından bahisle borcun zamanaşımına uğradığı ve bu nedenle icranın geri bırakılmasına karar verilmesinin istendiği görülmektedir.
Hukuk Genel Kurulu'nun 4.11.1998 tarih 1998/12-763 esas, 1998/797 karar sayılı kararında da vurgulandığı üzere İİK. nun 71/2 ve 33/a maddeleri gereğince ileri sürülecek olan zamanaşımı itirazı süreye tabi değildir. Bu durumda icra mahkemesince yukarıda yer alan madde hükümleri gözetilerek sonuca ulaşılmalıdır. Bu durumda keşideci borçlu Vezirköprü Sağlamlar Petrol İnş. Mal. San ve Tic. Ltd. şirketi yönünden TTK. nun 726. madde hükümleri gereğince zamanaşımı oluştuğundan, İİK. nun 71/2. maddesinin göndermesiyle aynı yasanın 33/a maddesi hükmüne icranın geri bırakılmasına karar verilmelidir. Ayrıca dosya kapsamından 3.11.1999 da icra kefili olduğu anlaşılan Atlan Sağlam'ın takip konusu çeklerle ilgili zamanaşımı iddialarının incelenmesine gelince; İİK. nun 38. maddesinde icra dairesindeki kefaletlerin ilamların icrası hakkındaki hükümlere tabi olduğu belirtilmiştir. Kanunun bu özel hükmü karşısında icra dairesindeki kefalet, takibin dayandığı kambiyo senedinden ayrı bir taahhüdü içerdiğinden olayda dayanak kambiyo senedi ile ilgili zamanaşımı kuralları uygulanmaz. İİK. nun 39. maddesi hükmü gözönünde tutularak icra kefili hakkında 10 yıllık zamanaşımı süresinin dikkate alınması gerektiğinden icra kefili Atlan Sağlam'ın zamanaşımı iddialarının reddi gerekirken, her iki borçlu için istemin süre yönünden reddine karar verilmesi isabetsizdir.
Sonuç: Borçlular vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 14.11.2005 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)
Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı
|