 |
Alıntı: |
 |
|
|
 |
Yazan mutlumutlu8 |
 |
|
|
|
|
|
|
Bonoda ayrıca ve açıkça tanzim yeri belirtilmemiş. Fakat borçlunun isminin yanında mahalle ve cadde adı mevcut.İl ya da ilçe belirtilmiş değil. Bu durumda bononun tanzim yeri unsurunun varlığı gerçekleşmiş midir?
|
|
 |
|
 |
|
Üstad o bono kambiyo senedi hükmünde değildir, şikayet etmeniz halinde takip iptal edilecektir
T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
E. 2003/14242
K. 2003/18297
T. 23.9.2003
• BONO ( Bonoda Tanzim Yeri Olarak İdari Birim Adının Yazılmasının Yeterli ve Zorunlu Olması ve Ayrıca Adres Gösterme Zorunluluğunun Olmaması )
• TANZİM YERİ ( Bonoda Tanzim Yeri Olarak İdari Birim Adının Yazılmasının Yeterli ve Zorunlu Olması ve Ayrıca Adres Gösterme Zorunluluğunun Olmaması )
• İDARİ BİRİM OLARAK GÖSTERİLME ( Bonoda Tanzim Yeri İdari Birim Olarak Gösterilmediğine Göre Kambiyo Senedi Niteliği Taşımadığının Resen Gözetilmesinin Gerekmesi )
• VADE TARİHİ ( Alacaklının Vade Tarihinden İtibaren Faiz İsteyebilmesi )
• FAİZ ( Alacaklının Vade Tarihinden İtibaren Faiz İsteyebilmesi )
• TAKİP TALEBİ ( Takip Talebinde Faizin Başlangıç Tarihi Gösterilmemiş ise Faizin Başlangıç Tarihinin Vadeden İtibaren Başladığının Kabul Edilmesinin Gerekmesi )
• FAİZİN BAŞLANGIÇ TARİHİ ( Takip Talebinde Faizin Başlangıç Tarihi Gösterilmemiş ise Faizin Başlangıç Tarihinin Vadeden İtibaren Başladığının Kabul Edilmesinin Gerekmesi )
2004/m.58/3,170
6762/m.637/2,688/6,689,690
3095/m.2
ÖZET: Tanzim yeri olarak idari birim adının yazılması yeterli ve zorunlu olup, ayrıca adres gösterme zorunluluğu yoktur. Bonoda tanzim yeri idari birim olarak gösterilmediğine göre kambiyo senedi niteliği taşımadığı resen gözetilmelidir.
Alacaklı vade tarihinden itibaren faiz isteyebilir. Faiz 3095 sayılı yasanın 2. maddesine göre hesaplanacaktır. Takip talebinde faizin başlangıç tarihi gösterilmemiş ise vadeden itibaren başladığı kabul edilmelidir.
DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı merci kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
KARAR : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
1 ) TTK' nun 688/6. maddesinde bonoda tanzim yerinin yazılı olması gerektiği, aynı kanunun 689/son maddesinde ise, tanzim edildiği yer gösterilmeyen bononun tanzim edenin adı ve soyadı yanında yazılı olan yerde tanzim edilmiş sayılacağı hüküm altına alınmıştır.
Hukuk Genel Kurulu'nun 02.10.1996 günlü ve 1996/12-590 sayılı kararında da benimsendiği üzere, tanzim yeri olarak idari birim adının ( kent-ilçe, bucak, köy gibi ) yazılması yeterli ve zorunlu olup ayrıca adres gösterilmesi mecburiyeti bulunmamaktadır. Takip dayanağı 21.08.2002 vadeli 6.120.000.000 TL miktarlı bonoda tanzim yeri ( Kubilay Sok. 17/4 ) şeklinde yazılmış idari birim gösterilmemiştir. Bu durumda, anılan belge kambiyo senedi niteliği taşımaz.
Bu husus mercice re'sen dikkate alınarak
İİK'nun 170/a-2. maddesi gereğince takibin iptaline karar vermek gerekir ise de, değişik gerekçe ile takibin iptaline karar verildiğinden anılan bono yönünden sonucu doğru mercii kararının bozulmasına gerek görülmemiştir.
2 ) 21.08.2002 vadeli 4.355.000.000 TL. miktarında 21.08.2002 vadeli takip konusu bonoya gelince;
TTK' nun 690. maddesinin göndermesi ile bonolar hakkında uygulanması gereken aynı kanunun 637/2. maddesi gereğince alacaklı vade tarihinden itibaren faiz isteyebilir. Hukuk Genel Kurulu'nun 26.04.1995 gün ve 1995/171-413 sayılı kararında ise vade tarihinden itibaren istenecek faizin 3095 sayılı yasanın 2. maddesine göre hesaplanacağı vurgulanmıştır. Bu itibarla takip talebinde işlemiş faizin başlangıç tarihi gösterilmemiş ise işlemiş faizin bononun vadesinden itibaren işlemeye başladığı kabul edilmelidir.
Yukarıdaki açıklamalar ışığı altında mercice 4.355.000.000 TL. miktarlı bononun 21.08.2002 vade tarihinden itibaren takip tarihine kadar uygulanmakta olan avans faiz oranları Merkez Bankası'ndan sorulup aşamalı olarak birikmiş faiz tutarının hesaplanması suretiyle sonuca varılması gerekirken faizin başlangıç tarihinin takip talebinde bulunmadığından bahisle İİK' nun 58/3. maddesi uyarınca takibin iptaline karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mercii kararının yukarıda 2.nolu bentte yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.'nun 428.maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ), 23.09.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.