Sayın meslektaşım,
Ortada tescilli bir marka yoksa ve davanız bir eda davası ise görevli mahkemenin Ticaret Mahkemesi olduğunu düşünüyorum; gerekçelerini aşağıda daha açık anlatmaya çalışacağım.
Ancak öncelikle bir dip not olarak şunu söyleyeyim; işin içine markaya ilişkin en ufacık bir terim girince maalesef meslektaşlarım hemen görev itirazı bildiriyor ve bir çok Ticaret Mahkemesi hakimimiz de "marka mı! hemen olay mahallinden uzaklaşalım"

diye düşünerek görev itirazını kabul edebiliyor.
Ancak 556 S. KHK'nın ve TTK'nın ilgili maddelerinin yorumundan ben asla bunu çıkartmıyorum.
Her şeyden önce Franchising Sözleşmesi Kanun'da özel olarak düzenlenmiş değildir. Atipik ve karma bir sözleşmedir. İçeriğinde pek çok sözleşme çeşidi içiçe geçmiştir. Bu anlamda KHK'da da ayrı olarak düzenlenmemiş olduğundan genel hükümlere tabii olacaktır. Franchising'in Türkçe karşılığı hemen hemen "işletme lisansı" olarak verilebilir. Bu kavram muhteviyatında, "markanın franshisee'lere kullandırılması"na ilişkin yükümlülükler sözleşmenin sadece bir bölümünü oluşturur. Dolayısıyla eda davasında görevli Mahkeme FSHHM olacaktır diye bir şart olmadığı görüşündeyim. Hatta tescilsiz bir marka söz konusu ise FSHHM'lerin davaya bakmaması gerektiğini düşünüyorum; hatta marka tescilli olsa dahi her durumda FSHHM bakacak diye bir koşul yok diye de düşünüyorum. Bu benim kendi görüşüm ve bu konuda şimdiye kadar Mahkemelerde hep ısrarcı davrandım.
Ancak eminim aksi yönde düşünen pek çok meslektaşım çıkacaktır. Konu doktrinde ve uygulamada oldukça tartışmalı.
Şayet davanızda taraflardan birinin tescilli markası mevcut ise ve çekişme konusu markanın hak sahipliğine ilişkinse, tamam anlarım ve FSHHM görevlidir derim. Ancak düşünün ki sözleşmedeki edimlerin zamanında yerine getirilmemiş olması nedeni ile bir eda davası açtınız. Bu durumda niçin bu davayı FSHHM görsün ki? İhtilafımız marka mı? Edimin yerine getirilip getirilmediği mi?
Bu nedenle ben mutlaka FSHHM'lerin görevli olacağı yönündeki görüşe yasal dayanak bulamıyorum. Ben kendi yasal gerekçelerimi de aşağıda açıklayacağım.
Görev itirazına karşı savunmalarınızı sunarken bunlardan faydalanabilirsiniz Sayın meslektaşım.
556 S. KHK'nın 71. maddesinde İhtisas Mahkemesi olan FSHHM'lerin görev alanı açık şekilde belirlenmiştir. Buna göre;
 |
Alıntı: |
 |
|
|
|
|
|
|
|
GÖREVLİ VE YETKİLİ MAHKEME
Bu Kanun Hükmünde Kararname'de öngörülen davalarda, görevli mahkeme ihtisas mahkemeleridir. Bu mahkemeler tek hakimli olarak görev yaparlar. Asliye hukuk ve asliye ceza mahkemelerinden hangilerinin ihtisas mahkemesi olarak görevlendirileceği ve bu mahkemelerin yargı çevresini, Adalet Bakanlığının teklifi üzerine Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu belirler.
Enstitünün bu Kanun Hükmünde Kararname hükümlerine göre aldığı bütün kararlara karşı açılacak davalarda ve Enstitünün kararlarından zarar gören üçüncü kişilerin Enstitü aleyhine açacakları davalarda görevli ve yetkili mahkeme, bu maddenin birinci fıkrasında belirtilen mahkemelerden Ankara ihtisas mahkemeleri |
|
 |
|
 |
|
Şimdi bu KHK'da öngörülen davalar için de 556 S. KHK m. 42, 61, 62 ve m. 53'e bakalım. Sizin davanız bunlardan birisine giriyor mu? Çok büyük ihtimalle hayır! O halde belirttiğiniz şekilde bir davada hele ki marka tescilsiz ise Ticaret Mahkemesi'nin görevli olması gerektiği kanaatimi bir kez daha yineliyorum. Kaldı ki 556 S. KHK açık ve net şekilde TESCİLLİ MARKALARI koruyan bir KHK'dır. Bunu pek çok maddede tespit edebilirsiniz.
(Yazarken yine sinirlendim kendi kendime ve sanırım bunu da belli ettim

Bu konuda gerçekten çok ciddi uğraş veriyorum Mahkemeler nezdinde.)
Umarım faydalı olabilirim, saygılarımla.