Mesajı Okuyun
Old 31-10-2011, 16:01   #8
Av.Özgür KARABULUT

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan pathem
Menfi tespit davasında son bilirkişi raporunda müvekkilin 7.000 TL borcu bulunduğu tespit edildi, itirazımız değerlendiriliyor. İcra emrindeki miktar ise 100.000 TL. Ben bu icra emrine itirazımı ölen kişi yönünde ve bu dosyadan bahsederek hazırladım. Peki sonuç kısmı takibin iptalimi olmalı, icranın geri bırakılması mı?Yoksa takip iptal edildikten sonra yeni takip açılırsa mı icranın geri bırakılmasını istemeliyim?Kusura bakamyın nolur kafam karıştı biraz Son olarak sözleşme 1995 tarihli zamanaşımı söz konusu mu?Birde icra emrinde sadece ana para yazılı faiz ve ferileri belirtilmemiş?

Sn. Pathem;

Öncelikle; icranın geri bırakılması talepli davada, ipotek veren 3. kişi de taraf olacak ise bu sırada ölmüş olduğu ortaya çıkar ve (kamu düzeni ile ilgili olduğundan re'sen gözetilerek) takibin iptaline karar verilir. Ölü kişiye karşı açılan takibin iptale tabi olduğu, hususun sonradan tamamlanamayacağı konusunda duraksama olmamalı:

Alıntı:
"... 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu (TMK)’nun 28. maddesine göre gerçek kişilerin kişiliği ve medeni haklardan istifade ehliyeti ölümle sona ermektedir. Bu nedenle ölü birinin taraf ehliyetinin olmayacağı da açıktır. Nitekim 4.5.1978 gün 4/5 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nda da; dava tarihinden önce ölmüş olan bir kişiye karşı dava açılmış olduğunun anlaşılması halinde ıslah yolu ile de olsa davada hasım değiştirilemeyeceği ve bu durumun kamu düzenini ilgilendirmesi nedeniyle re’sen gözetilerek dava şartı bulunmadığından davanın reddine karar verilmesi gerektiği ilkesi benimsenmiştir. "

Hal böyle olunca; takibin iptal edilmesi halinde başlatılacak yeni takibe dönük olarak (7 gün içerisinde) dava açılabilir. Eğer süreyi kaçırmamış iseniz ve içiniz rahat olsun istiyor iseniz her iki hususu da dilekçenizde belirteblirsiniz.

Muhtemelen, alacak miktarı daha fazla olsa da ipotek limiti 100.000 TL'dir, bu nedenle 100.000 TL talep edilmiştir (Limiti aşan talepler de iptal sebebidir).

(1995 tarihli sözleşme genel kredi sözleşmesi ise) Kredi sözleşmesinin tarihini değil de en son kullandırılan kredinin tarihini esas almak gerektiğini düşünüyorum.

Saygılarımla.