 |
Alıntı: |
 |
|
|
 |
Yazan Av. Engin EKİCİ |
 |
|
|
|
|
|
|
Değerli Meslektaşlarım;
01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren HMK'nın 389-399. maddelerinde düzenlenmiş olan ihtiyati tedbir konusuna ilişkin bir sorum olacak. HMK 390. "(1) İhtiyati tedbir, dava açılmadan önce, esas hakkında görevli ve yetkili olan mahkemeden; dava açıldıktan sonra ise ancak asıl davanın görüldüğü mahkemeden talep edilir..."
Belediyenin haksız imar uygulamasına ilişkin açılmış bulunan idari davada yerel idare mahkemesi belediye aleyhine karar veriyor, ardından temyizen Danıştay da onama kararı veriyor ve belediye de karar düzeltme talebinde bulunuyor, dosya şimdi Danıştay Dava Daireleri Genel Kurulu'nda..
Her nasılsa süreçte davaya konu taşınmazın devrinin önlenmesi için ihtiyati tedbir talebinde bulunulmamış ve taşınmazın bir kısmı üçüncü şahıslara satılmış. Başka devirlerin gerçekleşmemesi amacıyla ihtiyati tedbir kararı alabilmek için görevli mahkeme, yukarıdaki kanun hükmü de göz önünde bulundurulmak üzere neresidir? Değerli görüşleriniz için teşekkür ederim.
|
|
 |
|
 |
|
Sayın Meslektaşım,
İdari yargıdaki bir davaya ilişkin olarak adli yargıda ihtiyati tedbir kararı verilemez. Ancak bu kural idari yargının "yargılama konusu ve yetkisi ile" alakalı olarak yorumlanmalıdır. O yargılamayı akim bırakacak, müdahale edecek şekilde tedbir kararı verilemez. Örneğin,idare tarafından alınmış olan yıkma kararına karşı, yürütmenin durdurulması isteminin reddi üzerine, adli yargı kararı ile ihtiyati tedbir kararı verilemez .
Bu duruma göre, bahsettiğiniz olayın bu ilkeye ilişmediğini düşündüğümden, açılacak asıl dava malvarlığına ilişkin olacağından, Asliye hukuk mahkemesinden ihtiyati tedbir istenebileceği görüşündeyim.
Saygılarımla.