Mesajı Okuyun
Old 26-10-2011, 08:51   #5
zlm

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
12.Hukuk Dairesi
Esas: 2010/2776
Karar: 2010/15027
Karar Tarihi: 14.06.2010
ÖZET: Olayda, takip kesin borç ipoteğine dayalı olduğundan borçluya icra emri çıkarılmasında da bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Kaldı ki borçlu icra emrinin tebliğ tarihine göre yasal yedi günlük sürede de şikayette bulunmamıştır. Mahkemece şikayetin reddine karar verilmesi gerekir.
(2004 S. K. m. 149)
Dava: Yukar
ıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
Karar: Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Alacaklı takip talepnamesinde açıkça ipotek belgesine dayandığını belirtmiş olup, takip yolu bölümünde yazılan ibaresinin, ipotekli takipte haciz söz konusu olmadığından fuzuli bir ibare olduğu anlaşılmaktadır. Takip kesin borç ipoteğine dayalı olduğundan borçluya İ.İ.K. nun 149. maddesi gereğince icra emri çıkarılmasında da bir usulsüzlük bulunmamaktadır.
Kaldı ki borçlu icra emrinin tebliğ tarihine göre yasal 7 günlük sürede de şikayette bulunmamıştır. Mahkemece anılan nedenlerle şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken takibin iptaline karar verilmesi doğru olmadığı gibi, kabul şekline göre de icra emrinin iptali yerine takibin iptaline karar verilmesi isabetsizdir.
Sonuç: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 14.06.2010 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)
(KAYNAK: Av. Şehper Ferda DEMİREL)
Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı